İlyas Özmen

O M U R G A S I Z L A R ! . . .

İlyas Özmen

Son günlerde sosyal hayatımızın ve sosyal medyanın en popüler ve oldukça sık kullanılan bir kelimesi olan "omurgasız" ın tam olarak ne anlama geldiğini merak ettim ve araştırdım.

Bu araştırmalarım neticesinde ulaştığım sonuç öncelikle omurga; biyolojik olarak, ana eksen kemiklerden oluşan ve insanı ayakta tutan vücudumuzun önemli bir parçası olduğuydu. Bundan da şunu anlıyoruz, biyolojik anlamda omurgasız olma durumunda sürüngenlerin yaşamı gibi bir yaşama mahkum olacağımızdı.

Elbette şu an ki konumuz omurganın biyolojik karşılığı değil, sosyolojik karşılığı olan; insanın ilkeli, prensipli olması, insana yakışan onurlu, şahsiyetli ve ahlaklı bir duruş sergilemesidir. İşte insanlar bu tür davranışlar sergilediklerinde şahsiyet sahibi olurlar ve yaşadıkları çevrede değer ve itibar kazanırlar.

Peki aksi durumda ne olur? Elbetteki mecazi anlamda omurgasızlık hadisesi zuhur eder ki, bunlar yani omurgasızlar genelde;

"Menfaatleri için eğilirler, bükülürler, zamana ve duruma göre hareket edip şekil ve yön değiştirerek kendilerinden beklenmeyen davranışlar sergilerler" demiş bir yazar.

Ve devam etmiş, "omurgasızlar balık hafızalıdırlar, işte bu yüzden çok çabuk unuturlar. Bunlar belli bir kimlik sahibi de değildir. Bu sıfata tabi olanların vefa ve sadakat duyguları da tamamen körelmiş olduğundan çıkarları bittiği an yanlarında duran kim olursa olsun anında terk edip giderler. Onların tek dostu, tek arkadaşları nefisleri ve menfaatleridir. Bunlar kral olanlarına has özelliklerdir.

Ayrıca bir de kralcı omurgasızlar vardır ki bunlar; özgüveni kaybolmuş, sürekli korku ve kaygı ile yaşamaya mahkum bu sebeple hep gücü ve yetkiyi elinde bulunduranların yanıbaşlarında, onların her dediğini her yaptığını onaylayarak ömür tüketen zavallılardır! Bu yüzden bunların asla ve asla haksızlığın ve zulmün karşısına dikilip, mazlumun yanında oldukları hiç görülmemiştir.

Ayrıca bunlar asla hatalarını kabul etmezler; çünkü kendileri kesinlikle hatasızdırlar! Eğer ortada hata benzeri bir durum varsa; bu ya bilmeden, ya istemeden olmuştur, ya da oluşunda bir hikmet, bir ilmi neden vardır.

Bu yüzden hep haklıdırlar. Bu davranışlar genelde kral olanlarında görülür. Kralcı olanların da ise bu davranış biçimine sonsuz itaat ve sınırsız destek vardır." demiş bu ilk yazarımız.

Ayrıca "fikirlerinde ani ve U dönüşü yapanlar için kullanılan bir yakıştırma"deyip kısa ve öz olarak tarif edenler de var omurgasızları.

Yine bir başkası şöyle ilginç bir yaklaşımla,
"İlginç bir hakaret şekli" diyor ve omurgasız hayvanların birçok duruma uyum sağlayabilmesi ile ilişkilendiriyor ve devam ediyor, "ama bu uyum sağlama özelliği neden kötü onu anlayamıyorum En zor koşullara bile uyum sağlamak, hayatta kalabilmek bence gayet olumlu bir özelliktir.

Birçok omurgalı türü dünya üzerinden silinip gitmiştir. ama omurgasızlar öyle mi? Omurgasızlık olsa olsa bir iltifat olur bence. Aslolan hayatta kalmaktır. Mezarda yaşarken ne kadar dik durduğunuzun bir önemi yoktur.

Omurgasızlar birer birer istediklerini ele geçirirken; omurgalılar, eğilmeden bükülmeden dik duranların elinde ne var peki?" diye bitiriyor yazısını. Dedim ya oldukça ilginç bir yaklaşım.

Bana göre bu son tanımı yapan da az omurgasız değilmiş hani!...

Tüm bu tariflerden sonra omurgasızlığın da, birine sen omurgasızsın demenin de hukuki bir karşılığı yok diyor bir çok yazıda. Genel kanı bu yönde. Ama ben bu zamana kadar bu kelimeyi hiç kimse için kullanmadım, kullanmayı da düşünmüyorum!

Keşke girmesemiydim bu "omurgasızlar" meselesine, bayağı karışık bir mevzuymuş çünkü....

Yazarın Diğer Yazıları