Körfezin İncisi Karamürsel uyuşturucu kuşatması altında.
Herkesin gözleri önünde cereyan eden bu duruma, nedense seyirci kalınıyor. Özellikle Bonzai komasına giren gençleri son 10 gündür sürekli takip ediyoruz, sürekli ihbarlar geliyor, içtiklerini gören yada yanında beraber içip bayıldığında korkan kişiler 155 Polis İmdat’ı ve 112 Acil’i arıyorlar. Genellikle 16-24 yaşlarında olan bu gencecik çocuklar, yerlerde, inşaatlarda yada boş dairelerde kendilerine kurdukları düzeneklerle (kova,şişe,pet) kendilerini zehirliyorlar. İhbarın üzerine yanlarına gittiğimizde, kendilerini genellikle baygın, kendilerinden geçmiş bir şekilde buluyoruz. Üzücü ! ama önüne geçemiyoruz.! Buradan sürekli sesleniyorum, yazarlarımızda sesleniyor, burada görevin yetkililerde olduğunu dile getiriyoruz. Önüne geçilmesi, önlemler alınması, yakalananların sorgulanarak aldıkları kişilere ulaşılması konusunda sürekli baskı yapıyoruz. Ama gel gör ki hiçbir şekilde önüne geçemiyoruz. Geçen aylarda bu Uyuşturucu konusu üzerine çok fazla düştük ve 1 buçuk ay civarı Emniyetinde içiciler ve satıcıların üstüne yoğunlaşmasıyla 10 gün öncesine kadar bu tarz uyuşturucu vakalarından Karamürsel olarak arınmıştık. Lakin yaklaşık 10 gündür, Her gün onlarca kişi komaya giriyor. Polislerin artık, 'Madde Bağımlısı' diye anons ettiği genç bağımlılar, parklarda, inşaatlarda ve sokaklarda yerlere yığılıyor. Sayıları o kadar çok ki, ne polisler, ne de 112 sağlık ekipleri şikayetlere yetişemiyor. İlçemize biri veya birilerinin tekrar bu illeti soktuğunu ve yaş göz ardı etmeksizin çocuk yaştaki içicilere sattığına tanık oluyoruz. Bu olaylara müdahalenin ilk muhattapının Aileler olduğunu unutmamalıyız. ! Evdeki çocuğunuzun tavırları ve davranışlarını kontrol etmelisiniz ! Evi sürekli kontrol edip bu tarz uyuşturucu maddeleri bulduğunuzda ilk olarak çocuğunuzu siz sorgulamalısınız ! Aldığı kişi ve kişileri 155’e ihbar etmelisiniz ! Bu yüzden yetkililer ve Aileler görevlerini yapma konusunda daha dikkatli olmalı. Bugün onun çocuğu yarın bizim çocuğumuz… Belli olmaz, kimin başına ne geleceği. !!! Sizlere naçizane biraz bahsetmek istiyorum lütfen okuyun, okutturun...
HERŞEY AİLEDE BAŞLAR !
“Bağımlıların çoğu, merak sebebi ve ‘bir kereden bir şey olmaz’ düşüncesi ile madde kullanmaya başlarlar. Hiç kimse bağımlı olacağını düşünerek başlamaz. Her zaman madde kullanımını kontrol edeceklerine inanırlar. Ara sıra ‘keyif’ almak için kullanım hedeflenir. Ancak bir süre sonra kullanım sıklaşır ve maddenin ‘keyif verici’ etkileri deneyimlenir. Kısa dönemde bir zararı hissedilmez. Ancak kullanım giderek sıklaşır ve daha önce kullanılmış olan dozlar ‘keyif’ vermez hale gelir. Daha yüksek dozlara ihtiyaç duyulur. Doz arttıkça her şey kötüye gider. ‘Bu son kullanımım’ diyerek kullanımlar sıklaşır.
‘Bir daha asla kullanmayacağım’ şeklindeki söylemler hep ‘son’ kullanımı başlatır. Ama o son kullanımlar hiç gelmez. ‘Ben bağımlı değilim, kendimi kontrol ediyorum dendiği anda, madde arayışları, daha yüksek dozda madde ihtiyacı ile artık ‘bağımlılık’ başlamış, iş işten geçmiştir. Uzun bir süre sonra kişi maddenin olumsuz etkilerini görmeye başlar.”
“BIRAKACAĞIM AMA BU MERET BIRAKILMAZ” İNANCI”
Madde kullanan kişinin, kullanımdan aldığı keyif ile zararlarını da görmeye başladığını, kullanımı bırakmak istemesine rağmen kendinde o gücü göremez.
“Maddeyi bırakma arzusu ve bunu becerebileceğine karşı inancı kaybolur ve kişi kendisini güçsüz hisseder. Bırakacağım ama ‘Bu meret bırakılmaz ki‘ düşüncesi ile hem bırakmak ister hem de kullanıma devam eder. Bu dönemde algılanan zararlar artarsa kişide madde kullanımından kurtulma isteği doğabilir. Maddeyi bırakma isteği, maddeyi alma hissinden daha kuvvetli olduğu için kişinin bu aşamada desteklenmesi ve umut verilmesi onun "becerebilirim" inancını destekler. Tedavinin bu dönemde çok büyük etkisi olur. Sonunda bir süre bırakılır. Olumsuz durumlar unutulur. Keyif verici etkileri ise hep akıldadır. Herşey yolunda giderken birdenbire ‘Ben kendimi kontrol edebiliyorum, bir kereden bir şey olmaz’ düşüncesi ile tekrar kullanım olur ve kısır döngü başlar.”
BAŞLAMA YAŞI 14, AİLE 2 YIL SONRA FARK EDİYOR!
Araştırmalarda bağımlılık yapıcı maddeye başlama yaşının ortalama 14 olduğu, bu nedenle ergenlik döneminin madde kullanımı açısından en riskli dönem olduğunu söyledi.
Ailelerin çocuklarındaki bağımlılığı ancak zararlarının büyük oranda başladığı 2 yıl sonra fark edebilirler, ailelerden çocuklarını çok iyi gözlemlemeli !
“Ebeveynler, çocukları madde kullanımına başladıktan en az 2 sene sonra haberdar olmaktadır. Bu süre çok uzun bir zaman dilimi aslında. Bu süre içerisinde yapılacak müdahalelerle belki de ergeni madde kullanımından uzaklaştıracaklar. Bu sebeple ergenlerdeki değişiklikleri iyi takip etmek gerekli.
DEĞİŞEN DAVRANIŞLARA DİKKAT!
Son günlerde değişen bir çok davranışı var. Madde kullandığından şüphelenmeye başladınız. Haksız yere suçlamamak, dikkatli davranmak gerekli. Bu dönemde en erken yapılması gereken davranış ergenle sağlıklı iletişim kurmaya çalışmak. Öğretmenlerine, arkadaşlarına yakın çevresindeki kişilere danışarak gözlemlerini sorabilirsiniz. Var olmayan bir şüpheniz olma ihtimaline karşı çok dikkatli olmalısınız. İletişimi arttırmak için girişimlerde bulunmak, madde ya da Alkol kullanımıyla ilgili sağlıklı bilgiler edinmesini sağlamak, farkında olmadan yapılabilecek özendirici konuşmalardan kaçınmak, çocuğunuzun ilgi alanları hakkında bilgi sahibi olmak ve bu alanlarda kendisiyle ortak paylaşımlarda bulunmak fayda sağlayacaktır.
ONUNLA KONUŞMAKTAN KAÇINMAYIN!
Bu dönemde siz çocuğunuzla alkol/madde/sigara hakkında konuşmaktan kaçınırsanız, başkaları sizden önce konuşup yanlış bilgilendirebilir. Kısa ve basit mesajlar vermek her zaman etkilidir. Önemli olan yaşına ve beklentisine uygun bilgi vermektir. Meraklandıracak, ilgi çekecek şekilde anlatmaktan kaçınmalıdır. Çocuklarımıza küçük yaşlardan itibaren kendilerini, bedenlerini korumayı ve riskli durumlarda hayır demenin gerektiğini öğretmeliyiz”
MADDE KULLANAN ÇOCUĞUNUZDA HANGİ İŞARETLER VAR?
1- Madde kullanmaya başlayan kişilerdeki ilk değişiklik çevrelerinde yapmış oldukları değişikliklerdir. Eski arkadaşların yerini yeni arkadaşlar alır. Maddeye daha rahat ulaşım sağlayabilecek kişilerle yakınlaşır, eski arkadaşları ile görüşmez.
2- Duygu durumu çok çabuk değişiyorsa çok dikkatli olunmalı. Bu süre içerisinde bazen çok neşeli, bazen de çok öfkeli, huzursuz, keyifsiz olabilir.
3- Ders durumunda ani değişiklikler olur. Notları düşmeye başlar, okula devamsızlık görülür.
4- Evde tek başına kalmak istiyorsa ya da arkadaşları ile birlikte dışarıda nerede olduğunu söylemeden buluşmaya başladıysa dikkat.
5- Ailesi ile olan ilişkileri mümkün olduğunca mesafeli tutmaya başlar. Evde daha az zaman geçirmek ister ki ailesiyle çatışmasın.
6- Kılık-kıyafet ya da görünür bir şey almadığı halde, fazla para harcamaya başlar.
7- Kişisel bakımı azalmıştır. Giyimine dikkat etmez. Gözleri kızarır, şişer, vücudunda değişiklikler başlar.
8- Sinirlilik, gerginlik, kişilerarası ilişkilerde sorunlar yaşar, dalgınlık, dikkatsizlik başlar.
9- İçine kapanır. Uyku düzeni değişir.Ya çok uyur, ya da çok az uykuya ihtiyaç duyar.
10- Psikolojisinde karamsarlık, umutsuzluk ya da inançsızlık gibi duygu durumları olabilir.
BAKINIZ: SİZLERE BUNLARI SÖYLÜYORUZ, KULAK ARKASI ETMEYİN ! HERKESİ BİLGİLENDİRİN, BİZİM GÜCÜMÜZ SİZLERSİNİZ, SİZİN GÜCÜNÜZ İSE ÇEVRENİZ ! PAYLAŞMAKTAN ÇEKİNMEYİN ! BİLGİ PAYLAŞTIKÇA BÜYÜR !