ŞEHİT LİDER MUHSİN YAZICIOĞLU - Emre ATEŞ

ŞEHİT LİDER MUHSİN YAZICIOĞLU


Ülkemizde siyasi tarafgirliğe set çeken bir liderden bahsetmek istiyorum. Bir lider düşünelim, büyük liyakata sahip ama sadece bir zümre tarafından tutuluyor. Tersinden bakalım hiçbir liyakata sahip olmayan bir lider ama yine bir zümresi var. Her iki örnekte de var olan zümresi yaşamasının, ayakta durmasının sebebi. Ama öyle bir lider düşünün her zümrenin takdirini kazanabilsin; sözü dikkate değer olsun.

            Merhum Başkan Muhsin Yazıcıoğlu, böyle bir liderdi. Hep ondan söz edilirken önce duruşundan bahis edildi. Kimse ile kıyas edilmedi. Her zaman hakkının yendiği sözcükleri içeren cümleler kuruldu. Siyasete dürüst insanlar yaramıyor düşüncesinin ilk örneği oldu. Şehadete ermesi tüm ülkeyi yasa boğdu. Oya yansımasa da sempatisi hep oldu. Zaten kendisi demiyor muydu? Haksız olan bir dava çok olacağıma, haklı bir dava da zerre olurum diye. O değil miydi? İki saniye sonrasına hükmedemediğimiz dünya için fırıldak olmaya değer mi diyen. Evet, haklıyken tek başına olmayı bir gün olsun dert etmedi. Mecliste tek olsam da özgül ağırlığım hepsine yeter diyerek set çekti yanlışlara. Selam durmadı halka karşı duranlara.

31 Aralık 1954 günü Sivas’ta başlayan yaşantısı 25 Mart 2009 yerel seçimler öncesi Kahramanmaraş’ta son buldu. Ölümü yasa boğdu. Ama daha acısı kimse ne olduğunu anlamadı. Kimi anlamak istemedi. Kimisi de anlatmak istemedi.

Erken yaşta tutuldu vatan sevdasına. Kahraman dediğinin en üstün meziyeti olmalıydı vatan sevgisi. Öyle de oldu.

Bahçelievler ve Kahramanmaraş katliamlarıyla suçlandı. Sorun etmedi. 1980 sonrası yapılan yargılamalarda da beş yılı hücrede olmak üzere yedi buçuk yıl hapishanede yattı ve yargı tarafından suçsuz bulundu ve beraat etti. Devlet’im dedi. Devletim bunu reva görmüşse yapacak bir şey yok dedi.

Sivas yandı. Madımak dendi. Sıkıntı etmedi. Onlarca insanın hayatının kurtarılmasında etkin rol oynadığı Madımak’ta algı ile zanlı konumuna sokuldu. Allah’a sığındı.

1991,1995,2007 yıllarında Sivas’tan aldığı destekle mecliste “Sessiz’in Ses’i” oldu. 25 Mart 2009 tarihinde, Kahramanmaraş mitinginden Yozgat-Yerköy mitingine hareket etmek üzere içinde bulunduğu helikopter bilinmeyen bir sebepten dolayı düştü. Kaza mıydı? Milyonların cevabı “hayır” oldu. Hatırlayın İHA muhabiri İsmail Güneş vardı. 112 Acil Servisini arayan. Ne demişti servis görevlisine. Bacağının kırık. Naaşı 600 metre ötede bulundu. Otopsi de çenesi kırık çıktı. Düşünün çenesi kırık bir insan onlarca dakika telefonda konuşabilsin. Dahası helikopterde bulunanlardan sadece BBP Sivas il Başkanı Erhan Üstündağ'ın inlediğini, ne BBP Sivas il başkan yardımcısı Murat Çetinkaya ne de pilot Kaya İstektepe'den ses gelmediğini, Muhsin Yazıcıoğlu'nu ise göremediğini söylemiştir.

Düşünün helikopter araması 48 saat olay mahallinin 115 km uzağında yapılsın. Koca ülke iki gün boyunca ulaşamadığı yetmezmiş gibi aradığı yerinde farkında olmasın.  Tesadüfün böylesi, kazadan 48 saat sonra helikopterin enkazı ve Muhsin Yazıcıoğlu dâhil 6 kişinin naaşı arama ekipleri içerisinden 17 gönüllü civar köylüsü tarafından Sisne ve Kızılöz Köyleri arasındaki Keş Dağı Kuru Dere Kanlıçukur mevkiinde bulunsun.  Daha önce yedi kez trafik kazası geçiren bir liderden bahsediyorum. Aile avukatı Selami Ekici’yi hatırlayalım. Ne demişti? Radar görüntülerinde 4 dk 37 sn silinmiş.

Yedi. yıl geçti. Koca bir hiç ile dolu yedi yıl. Ömrünü vatanına ve ona beslediği sevgisine vakfettiği bir lideri bu memleket onlarca soru işareti ile uğurladı. Herkese nasip olmadı bu sevgi eyvallah. Şehadeti şan eyledi bu millet. Merhum Başkan’a çok da yakıştı şehadet. Ama kahpelik içerde yara etti. Yaklaşık yedi yüz bin kişi uğurladı Koca Reis. Memleket “üşüdü” ardından. 

            Ruhu şad olsun. Cenab-ı Hak ondaki vatan sevgisini ve bu uğurda yaşamayı sevenlerine de nasip etsin…

Saygılarımla…

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
31Mar

TARİHİN TETİKÇİLERİ

29Kas

AB/SANGHAY/TURAN

01Ekm
24Eyl

ABDÜLHAMID

11Eyl

UYUŞTURUCUDAN UYANIŞA