30 AĞUSTOS VE ÜLKEMİN BİR KISMI - Ender Gökçe

30 AĞUSTOS VE ÜLKEMİN BİR KISMI


Bayramdan, tatilden bol bir şey olmayan ülkemizde bir elin parmaklarını geçmeyen gerçek bayramlardan birini kutluyoruz çok şükür…. 

30 Ağustos Zafer Bayramını…

Teşekkürler Sevgili Atatürk..

Çok sevdiğim Erdek’li Dostlarım Kadir ve Hale’nin kızı şöyle yazmış sosyal paylaşım sitesin de ;

“ Teşekkür ederim Mustafa Kemal Atatürk! Mevcut bir çok gururumun kaynağısın. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun!! “

Ben ve benim gibi adamlar da sana ve seni yetiştiren aileye teşekkür ediyor Sevgili Yağmur Tuna.

Bütün bu duygularla beraber geçtiğimiz hafta sonu İzmir ve Çeşmedeydim. İşim gereği hayatın içerisinde tanıştığımız genç insanların bizi çok sevdikleri için ısrarla davet ettikleri düğünlerine gittik Pınar Hanımla.. Çok severim İzmir’i.. Özellikle Pınar Hanım Çeşme’yi çok seviyor. Fırsat buldukça bir iki gün kaçıyoruz.

Demokrasinin iliklerine kadar yaşandığı İzmir, ilk gittiğimde de son gittiğimde de beni hiç şaşırtmadı. Siyasi başarısızlığın getirdiği eziklik bu şehirde ne yazık ki demokrasiyi suiistimal etme noktasına gelmiş. Atatürk Alsancak Kordon’da bir akşam gezse muhtemelen şöyle der ; “ Hımmm sanırım bu yunanın tamamını denize dökememişiz “.. İşte bu kadar üzücü, itici ve rezalet bir durum var İzmir’de. Tabi İzmir’in tamamı için bunu söyleyemem ama özellikle Alsancak REZALET…

15-16 yaşında kızlar 35-40 yaşında insanlarla çimlerin üzerinde içki içiyor. Ayakkabısı, çantası yerlerde dağınık bir halde duran baygın bir kadın kimsenin umurunda bile değildi. Üzerinden atlayıp geçenler, eve götürüp faydalanmayı düşünenler ve daha neler. İçki ve uyuşturucu etkisiyle bizim gibi bir festival havasıyla o kalabalığın arasına karışmış insanları rahatsız eden tipler sonunda dayak yiyince sadece halk araya giriyor polis falan yok… Halk dediğim de biraz daha ayık olanlar yani…

Ar, namus hiçbir şey kalmamış. Kızlar neredeyse çıplak gibi. Ben inanmıyorum ki Atatürk geleceği ve bu ülkeyi böyle insanlara bırakmış olsun.

Tabi sadece 70 km uzakta başka bir hayat var. Çeşme’den bahsediyorum. Sanki bir film seti gibi Çeşme. Bütün gelirinin turizmden kaynaklandığının bilincinde olan bu kasaba bir gün bile olsa buraya gelenlere unutamayacakları anlar yaşatmak için dizayn edilmiş. Tek kelimeyle nefis bir düzen, güvenlik, kalite ve olması gerektiği gibi yaşanılan bir eğlence kasabası.

Demokrasinin kullanılması, suiistimal edilmesi ve yaşanması adına değişik bir yer İzmir. Ancak asla imajını yansıtmıyor. Yönetimi siyasi bozgunlarla elinde kalmış bu son kaleyi de kaybetmemek adına içinde yaşayanlara tabiri caiz ise peşkeş çekmiş bu şehri.

Yazık… hem de çok yazık…

Bu arada İzmir’den konuşurken kendi memleketim olan Karamürsel için de bir iki satır yazayım.

Ne yazık ki Karamürsel bir UYUŞTURUCU BATAKLIĞI OLDU…

Daha önce olduğu gibi Emniyet teşkilatı içinden arkadaşların kimseyi umursamadan bu işe eğilmelerini bekliyoruz. Çünkü bu işte bir gariplik var. Eskiden esrar satılırdı. Köylerde falan yetiştirirlerdi, içilirdi. Hadi sarma dedikleri bu tür kullanım genel olarak köylerde sigarayı tütünü sararak yapan köylülerimizden dolayı anlaşılmazdı ya da etkisi çabuk geçerdi. Fakat şimdi öyle değil HAP SATILIYOR HAP..BONZAİ İÇİP KOMAYA GİRİYOR ÇOCUKLAR.. Buna çözüm bulmak lazım.

İzmir Alsancak Kordon pisliğinde bile durum böyle kötü değildi. Hiç olmazsa sadece bira sarhoşluğuydu. Karamürsel’de eskiden bacak arası bira yapıp arabayla gezmek çok havalıydı. Bu akımın önde gidenlerinden biri bizim nam-ı değer Cuffar’dı.. Atilla yani, kulakları çınlasın. O zamanlar bu tiplere serseri gözüyle bakılırdı. Bu güne bakıldığında gözünü seveyim ben o serserilerin. Gözlerinin bebekleri yok olmuş, Zombi filmlerindeki gibi tipler sahilde, çarşıda, apartmanlarımızın girişinde karşımıza çıkıyor. Allah yardımcımız olsun.

Ez cümle ;

30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun.

Hayatlarımızı bu kadar rahat ve onurlu şekilde yaşamamızı sağlayan Ulu Önderimiz Atatürk’ü her zaman ki gibi çok büyük saygıyla hatırlıyorum ve ona dua ediyorum.

Özellikle televizyonların sabah programlarında “ Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir “ deyip aynı milletin %52 ile getirdiği adamın provokasyonunu yapan ŞEREFSİZLERE ( İSMAİL KÜÇÜKKAYA ) itibar etmemenizi diliyorum.

10. cu köyden Milli İrade ve Milli Beraberliğimize sonsuz sevgiler..

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
10Şub

CANLI YAYININ ARDINDAN

03Ara
25Kas

SEÇİME DOĞRU

23Ağs

ŞİMDİ TÜRKİYE ZAMANI…

13Ağs