Ne derler bilirsiniz; Giden gitmiştir gittiği gün bitmiştir. Ancak her ne kadar gitse de gidenin arkasından konuşulacak şeyler her zaman vardır. Genel olarak bakıldığında ülkemiz bir çok badireler atlattı. Hala bile özellikle doğu ve güneydoğu fokur fokur kaynıyor. Muhalefet önce sadece seçim kazanabilmek için ülkeyi birbirine kattı sonra kendi içlerinde birbirlerine düştüler. Halk son 13 senedir ülkeyi yöneten Recep Tayyip ERDOĞAN’ ı önce Cumhurbaşkanı yaptı sonra hayalperestlerin düşündüğünün aksine 5 yıl daha ülkeyi yönetme izni verdi.
Küçükken büyüklerimizin yanında onların yaptıkları hakkında konuşmaya kalktığımızda ya saçmaladığımız için yada onlar kendi aralarında konuşurlarken parazit yaptığımız için ‘’ Sus Bakiyim senin aklın ermez ‘’ diye bizi terslerlerdi. Aklı ermeyenleri bu ülkenin halkı 13 senedir terslemiyordu ama biraz daha akıllarının ermesi için olayın dışında da bırakmıyordu. Özellikle 7 Haziran seçimlerinde son derece demokratik şekilde hadi artık sizde bu yönetime ucundan kıyısından katılın dediler. Fakat bu ülke 7 Haziran- 1 Kasım arasında öyle kısır çekişmeler yaşadı ki kırk yıl düşünseniz aklınıza gelmeyecek olaylara şahit olduk. Ülkeyi yöneten parti ve ülkenin halkın seçtiği Cumhurbaşkanına karşı yürütülen karalama kampanyası öyle boyutlara ulaştı, gözler o kadar kör ve kulaklar o kadar sağır oldu ki son 15 yıla damgasını vuran bölücü terör örgütünün temsilcileri bakan oldu. Tabi 1 Kasım seçimlerinde Milli İrade gücünü gösterdi ve iktidar partisinden ve Cumhurbaşkanından %49,5 oy oranı ile özür diledi.
2016 ve sonraki senelerde çok farklı olmayacakmış gibi görünüyor. Yani siyaset ve ülkenin yönetiminde değişecek çok fazla bir şey yok.
Ticaret konusuna gelince. Çalışan kazanacak. Çalışmayan, üretmeyen ise mazeret uyduracak ve yönetimi kötüleyecek. Emekliler maaşın azlığından ve geçinememekten yakınacak. Öğretmenler atanamamaktan, büyük patronlar asgari ücrete gelen zamdan. Yani kısacası herkesi memnun etmek mümkün olmadığı için her zaman şikayetler olacak.
Daha önce internet üzerinden yazılarımızı yazdığımız alandan gerçek gazeteye geçişimiz yeni yılda gerçekleşiyor. Sevgili dostum Ercan BUBER’e bu sorumlu davranışından dolayı teşekkür ederim.
2016’nın huzurlu ve demokratik bir ortamda yaşanmasını, tüm Türk milletinin el ele vererek PKK belasından kurtulmamızı, kişisel olarak ta 2015’te yaşadığım olumlu ticari ve özel yaşantımın devam etmesini diliyorum.
Sevgiyle...
