Emek Hırsızlığı - Ender Gökçe

Emek Hırsızlığı


Bu sektördeki ilk deneyimim için dostum Ercan BUBER beyefendiye teşekkür ederim...
 
İlk yazımda Genel Olarak " Emek hırsızlığı" nı konuşmak istiyorum...
 
 
 

Emek Hırsızlığı

 
Bu konu aslında ekonomik düzenin getirdiği kanayan bir yara olsa da genel olarak toplum içi dinamikleri önemseyen " Sahici İnsanların " yani genelde " Kavgada yumruk sayılmaz " gerçeğini olay bu noktaya gelmeden hemşehrilik,dostluk,akrabalık ilişkileriyle tatlıya bağlayan geleneklerine bağlı kasaba insanlarının bunu yapanları " Ayıbıyla baş başa " bıraktıkları bir 21. yüzyıl güncesi olma durumundan öteye gitmiyor.
 
Küçük yerde yaşayanlar özel durumlar olmadığı sürece (bizim bölgemiz için köprü inşaatı ve tersaneler gibi ) genelde birbirleriyle iş yaptıkları ve yaşam da bir anlamda kabile hayatı havasında geçtiği, herkes birbirini tanıdığı için bu emek hırsızlığını " aman kimsenin kalbi kırılmasın ", " küslük olmasın " yada " biz baba dostuyuz " gibi yerel terbiye ve anlayışla bertaraf edebiliyorlar.
 
Ancak gelişen dünya ve her ne kadar çeşitli yolsuzluk olayları ile yoğun eleştiri alsa da sonuçta demokratik bir seçimle başa gelen yönetimin Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerine imza atmasıyla birlikte yoğun göçün başladığı memleketimizde daha öncede olan ancak bu kadar su yüzüne çıkmayan "Yüksek Standartta Yaşama Hırsı " ile birlikte Emek Hırsızlığı artık bertaraf edilemez duruma geldi. Çeşitli kurumlarda çalışan vasıfsız, toplum içinde bir duruşu olmayan ve hatta " Küçükken yapmak isteyipte yapamadıkları şeyler olan " kompleksi  insanların amirlerine yada patronlarına yaranma çabaları, mesai arkadaşlarını gammazlamak, iş saatinden çok önce işe gelmek gibi kurum içi yalakalıkların dışına çıkıp hizmet bedeli ödemeden bir işi halletmekle memleket insanının ekmeğini elinden almaya kadar vardı.
 
İş Ahlakı kişilere yada mesleklere göre değişmez. İpek Kağıt' ta çalışan biride olabilirsin, kuyumcuda,emlak komisyoncusu da .Kimse kimsenin ekmeğini, emeğini çalmamalı. Emeğe Saygı sadece kömür madeninde çalışan yada temizlik işlerinde çalışan veya canını hiçe sayarak biz evimizde uyurken bizi koruyan polislerimiz için değil her meslek için geçerlidir. 
 
Herkesin birbirine saygı duyduğu, kimsenin bir başkasının emeğini hiçe saymadığı,kazancına göz dikmediği bir Karamürsel istemek bu memleketin yerlisi olarak, insan olarak ve esnaf olarak benim hakkım. Olayları kişiselleştirmek kimseye bir fayda sağlamaz. Ama şunu da unutmamak gerekir ; Kimse kimsenin ekmeğiyle oynayamaz. Emeği yok sayıp tabir yerindeyse çırak çıkaramaz. O zaman iş başka boyuta gelir, saygı biter, orman kanunları başlar ve herkes kendi mahkemesini kurar, hükmü verir ve cezayı uygular.
 
Yeni yıl herkes için emeğe saygı duyulan bir yıl olsun.
 
Sevgiyle...   
 
Ender GÖKÇE

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
10Şub

CANLI YAYININ ARDINDAN

03Ara
25Kas

SEÇİME DOĞRU

23Ağs

ŞİMDİ TÜRKİYE ZAMANI…

13Ağs