BAŞKANI KİMSE TAKMIYOR MU?
Karamürsel'de bir tufandır aldı başını gidiyor, herkes kafasına göre takılıyor, hatta rahatlık o kadar hat safhadaki olumsuzluklar kimsenin gözüne batmıyor! Batmak istemiyor?
Bu esnada vatandaşın ve küçük esnafın anasından emdiği süt burnundan gelmeye devam ediyor...
Tabi bunca vatandaşın ve küçük esnafın sesini hiç kimse duymuyor!
Neden?
Vatandaşın sesi duyulmuyor çünkü seçime daha var!
Küçük esnafın sesi duyulmuyor çünkü parası yok!
Zaten çok parası olsa sıkıntısı olmayacak!
Vatandaş sokağa çıkıyor yürüyecek kaldırım yok!
Engelli sokağa zaten Karamürsel'de çıkamıyor!
Engelli vatandaşlarımızın bu ilçede yaşama hakları zaten en alt safhada!
Küçük çocuğunuzla sokağa çıksanız yandınız, bebek arabası ile gidebileceğiniz cadde ve sokak sayısı sınırlı!
Ailenizle koca İlçede sokakta gezerken çocuğunuzun çişi gelse tuvaletini yaptıracağınız yer yok!
Belediye başkanı çıkıp bas, bas bağırıyor!
Bütün çay bahçeleri halka tuvalet ve lavaboları kullandırmak ZORUNDA!
Fakat gel gör ki Başkan, kendi evinin önündeki çay bahçesine bile söz geçiremiyor!
Tabela asılmış dışarıdan gelip tuvaleti kullanan 1 TL kasaya bıraksın çıkarken diye!
Bir başkası yazı asmış lavabo ve tuvaletleri içerideki müşteri harici kimse kullanmasın!
Başkanın beyanı: Karamürsel'deki bütün çay bahçeleri lavabo ve tuvaletlerinin umuma açık olması için talimat verildiği yönünde!
Bu konu hakkında sorun yaşayanların ise Zabıtaya şikyette bulunulması öngörülüyor.
Zabıtayı arayıp konu hakkında vatandaşlar şikyet ediyor. ! Ediyor ama kimi kime şikyet ediyor!
Herkes bizim gibi aptal mı?
Gidecek vatandaşın sorunu ile uğraşacak birileri ile hatta hatırlı birileri ile kötü olacak!!!
Sıkıntı yok ama biz bu dava için, hizmet için yola çıktığımız için sonuna kadar bizlere şikyetini, derdini anlatan her kesin yanında olmaya devam edeceğiz.
Vatandaşlar küçük çocukları ile Biz Başkanın kapısının önündeki kafeye gidip tuvalete girince burası ücretlidir, lütfen kasaya ücretini ödeyin diyorlar.
Şikyet edip kapıda bekliyoruz; bir zabıta bile gelmiyor! Başkan kendi kapısının önündeki işletmeyi takip edip düzeltemiyor mu?
Başkanın hükmü sadece garip esnafa mı?
Öbür tarafta Karamürsel'in kuş uçmaz kervan geçmez en köhne yerinde, Ereğli mahallesi içinde garibim bir bakkal dükkanına baskın yapan zabıta ekipleri kapının önünde hiçbir şey olmayacak diye güç gösterisi yapabiliyor ise bunun Türkçe bir açıklaması yapılır mı?
Çok merak ediyorum!
Küçük esnaf sokağa reklam tabelası koyunca tabelalara hemen işlem yapan, hemen kaldır diyen zabıta görevlilerine acaba özel bir listemi veriliyor?
Bu esnafa zulmet küçük.!
Yda bizden değil biat etmiyor mu deniliyor?
Öbür taraftan ise büyük, büyük şirketler çocuk parkına, sokakların girişlerine, cadde ortasına bırakın reklam tabelası, afişi ne yaparsa yapsın sakın karışmayın diye özellikle tembih mi ediliyor?
Bunların hepsi bu kadar alenen ulu orta yapılırken, hatta haberleri yapılıyorken bu denli rahat, rahat aldırmadan hiçbir şey olmamış gibi davranılmasını anlamıyorum! Anlayamıyorum!
Anlamak, kabullenmek istemiyorum!
Bir kişinin özgürlüğü için binlerce kişinin özgürlüğüne tecavüz edilmesinin geçerli bir sebebi olmaması gerekir diye düşünmek istiyorum...