Bir Ahmet Çalık ve Bir İsmail Yıldırım

Öncelikle şunu büyük bir samimiyet ile söylemek istiyorum. En büyük isteğim ve arzum bu ilçenin sözde değil, gerçekte adaletli, samimi, huzur içerisinde yönetilmesidir.

Bugün eğer bu ilçede birçok makam sahibini ve iş adamını karşıma alıyorsam bunun en büyük nedeni bu ilçede ezilenin, mazlumun sesini duyurmak, elinden tutabilmek içindir.

Benim gibi bir adam daha var!

Hatta benden çok daha fazla bu memlekete hizmeti olmuş bir adam.

Çevresinin ısrarlarına dayanamayarak aşık olduğu, memleketim dediği Karamürsel için büyük bir fedakarlık göstererek belediye başkanı adayı olan Ahmet Çalık.

Yahu bu ilçede 36 yıl boyunca neredeyse ilçenin tamamına yakınının evine ürün satacaksın. Hem tanınacak, hem sevilecek, hem saygı duyulacaksın. Üzerine yaptığın ticareti sürekli büyüteceksin, dahası yaptığın işi adam gibi yapıp çarşının merkezinde namusun ve şerefin ile 36 yıl geçireceksin.

Bu ilçe halkına duyduğun minnet nedeni ile kolları sıvayıp ilçe daha güzel, daha yaşanabilir, örnek bir ilçe olsun diye yıllardır çırpınacak ilçe halkının hakkına sahip çıkacaksın.

Kırk yıldır ismine en ufak laf, söz getirmeyeceksin sonra ne hikmetse bir anda sahte hesapların açılacak, yine sahte sitelerden yok alacaklarını almayacak, yok öyle seçim kazanacak yok böyle seçim kazanacak değip senaryolar üreterek bin tane dedikodusu yapılacak! İğrenç, iğrenç ithamlarda bulunulup iftiralar atılacak!

Peki, ey Karamürsel halkı şimdi sizlere soruyorum.

Bunları göreceksiniz, bileceksiniz, duyacaksınız ve ömrünü bu ilçe halkına adamış kendisi ve ailesinin soyadı ile en ufak bir leke anılmaması için bunca yıl mücadele etmiş şerefi ve namusu için yaşamış kişiyi, üç beş çakala yem mi edeceksiniz? Yapmayın!

Bu memleket için taş, taş üzerine koyan kim olursa olsun, bu ilçede sokakta bile gezemeyen paralı askerlere yedirtmeyin. Ortada bir yarış var ve yıllardır en iyi bildiği ve yaptığı ticaretin ahlakı ve adabı ile yıllarca bu ilçe halkına büyük hizmetler etmiş Ahmet Çalık'ın haksız yere karalanmasına yâda iftiraya uğramasına yine aynı şekilde İsmail Yıldırım'ın sahte hesaplardan iftira ve hakarete uğramasına lütfen izin vermeyin.

BU İLÇEDE İSMAİL YILDIRIMI DÜNYAYA DUYURAN BENİM

Bu ilçede yaptığım gazetecilik ile İsmail Yıldırım'ın bir tek haberini yaklaşık 30 milyon kişiye, bir haberini de, 12 milyon kişiden fazla insana gerek ülke, gerekse dünya genelinde Ercan Buber imzası ile duyuran bir gazeteciyim. İsmail Yıldırım veya Karamürsel Belediyesi'nden 1 TL para yâda bir iğne bile almadan para için değil hizmet için yıllardır mücadele ettim ve etmeye devam ediyorum.

Bunun aksini iddia eden kanıtlamazsa namerttir, şerefsizdir. İsmail Yıldırım 7 ay önce meclis toplantısında bu ilçede basın yok ve ben mama vermediğim için kötü haberlerimi yapıyorlar dediği günden beri sadece meslek ilkelerim gereği ona oy veren kişilere, Ak Partiye ve oturduğu makama duyduğum saygıdan dolayı haberlerini yapıyorum.

Öncelikle şunu söylemeliyim ki, bu ilçede en büyük sorunların başında Yıldırım'ın dediği gibi sahte sosyal medya şovmenleri geliyor. Yalnız ne tuhaftır ki, özellikle Yıldırım ile ilgili çıkan olumsuz haberler sonrası hemen çakma ve sahte isimli hesaplar ile karşılık verilerek bir savunma mekanizması oluşturuluyor.

Ve ne hikmetse bu yapılan paylaşımı hemen belediye çalışanları ve çevresinde nemalanan sürekli aynı üç, beş kişi tarafından paylaşılıyor. Yahu bari çarkın içinde olduğunuzu bu kadar belli etmeyin. Yıldırım hem kızıyor, hem de Karamürsel Belediyesi resmi internet sitesinde yayınlanan haberlerin altına bu çakma hesaplar tarafından yazılan hakaret yorumlarını görüyor göz yumuyor yâda yumduruyor. Sonrada yine internetten dert yanıyor.

Yıldırım, ya çok iyi niyetlisin yâda gerçekten senin haricinde herkesi geri zekâlı zannediyorsun. Evet, şunu kesinlikle çok takdir ediyorum. Muhteşem bir pazarlamacısın! Konuşarak ve beden dilinle iddia ediyorum ikna edemeyeceğin çok az kişi vardır.

Kendini sunmayı çok iyi biliyorsun. Yapabildiğin tek şey bu yeteneğinle sergilediğin başarı sayesinde 15 yılda çivi çakmadan büyük şehir nimetlerinin reklamı ile hüküm sürdün ve devam etmek istiyorsun.

PEKİ YILDIRIM GERÇEKLERİ NELER

Gerçekler ise bu ilçeye başkan olduktan sonra siyasetin gücünü kullanacağını düşünerek kurduğun hayal yüzünden hayatının 6 yılında her şeyini kaybettiğin ve gırtlağına kadar borca battığın ve sövüp saydığın, senin söyleminle hırsız dediğin AK Partiye geçtikten bu güne kadar kaybettiklerini misli ile geri koyman.

Zaten her zaman yine kendi söylemin olan şeffaf ve sorgulana bilir belediye başkanı oldum ve devam edeceğim sözlerini, yine benim defalarca istediğim fakat senin yasalar arkasına gizlenerek yıllardır vermediğin mal beyanın ile yine kendin çürüttün. Yani göstermeye çalıştığın İsmail Yıldırım ile gerçek İsmail Yıldırım'ın uzaktan yakından alakası olmadığını yıllardır tescilledin aslında.

Keşke ilk seçildiğinde olduğun gibi en azından gerçekten şeffaf, gerçekten sorgulana bilir olsaydın be…

Geçen gün hakkımda yolsuzluk yüzünden açılan dava yok demişsin! Yahu sana açılan davalar ve buradan ödenecek cezalar iddia ediyorum Türkiye'nin başka hiçbir belediye başkanına nasip olmayacaktır.

Madem çok şeffafsın hakkında açılan davaları ve ne kadar ceza ödemek zorunda kaldığını da bir açıklayıver halka. Daha doğrusu senin yüzünden bizim cebimizden çıkacak paranın miktarını bir paylaşsaydın keşke. Bir daha ki, canlı yayında soruları canlı,canlı alda hepimiz görelim diyeceğim ama sen nasıl olsa yine bildiğini yaparsın her zaman ki, diye sadece fikrimi beyan edeyim istedim.

Sen yaptığın hiçbir şahsi işinde başarı sağlayamadın. Belki de sağlayabilseydin bugün bu duruma düşmezdin. Bu kadar yalnız ve çaresiz kalmazdın. Evet, belediye imkânları, kaynaklar, deli gibi para harcamalar eyvallah. Ama olmuyor! Artık bu ilçede evet senin o gülen maskene hala inanan birileri ve her ne olursa olsun Ak Partiye sövmüş olsan da, saymış olsan da, oy verecek bir kitle var.

Fakat Ak Partiye verdiğin büyük zararı ve gece gündüz çalışan kişilerin ekmeğine kan doğradığını unutmayanda büyük bir kitle var.

Cuma akşamı halkın sorularına canlı olarak facebook'tan verdiğin cevapları izledim. Hem kahkahalarla güldüm hem de boş adamla Karamürsel çok şey kaybetmiş ona çok üzüldüm. Tek tek girmek bile istemiyorum. Çok güzel konuşuyor ve çok güzel ne masallar ne masallar anlatıyordun. Biz bu masalları dolu dolu onbeş yıl dinlemişiz.

Ve işin ilginci karşıda duran İsmail Yıldırım mı bir başkası mı anlayamadım. Müthiş yumuşak müthiş sakin konuşan bir adam bir ara bu İsmail Yıldırım'ın biyonik bir taklidi diye bile düşündüm. O kükreyen millete kan kusturan adam ortada yok, sonra toparladım eee tabi seçim dönemi.

Tabii bittiği zaman yine eski İsmail gelecek ama bu sefer tutması zor olduğu için en ince perdeden şirin pozlar. Güreşçiler hakkında ne güzel konuştun anlatamam. 15 yıl Levent Erdoğan'ın getirdiklerini kulüpte yiyen getirdiği destekleri bir güzel iç eden kendileri değilmiş gibiydiler.

Geçmişte güreşten nemalanıp güreşçileri arkasına alarak seçimler kazanan Yıldırım, güreşçiler artık yeter inin sırtımızdan deyince başka oy potansiyeli yerlere yelken açtığı belli olmuyor sanki. Turizm ile ilgili sanki yeni bir şeyler söylüyor yürüyüş alanlarını yeni keşfediyormuş gibi hareketi kahkahalarla beni güldürüyor.

Yürüyüş yolları 10 sene evvel belirlendi ve kitapçığı yayınlandı. Şimdiye kadar bu konuda kulüpte oyun ve viski masasından poposunu kaldıramayanların 4 senede çok şey yapacağız sözlerine ancak kargalar güler.

Bu iş kulüpten Perşembe akşamları imamlarla göstermelik çektirilen fotoğraflarla temizlenecek bir olay değil. Aksine o günahlarınıza onları da alet ettiğiniz anlamına geliyor. Gençleri şimdi mi fark ettin. 15 yıldır da bu ilçede gençler var. Bonzai den ölenler, çakmak gazından ölenler vsss. Hiç çıkmadın o zamanlar sahnelere.

Oysaki defalarca tüm ülkeye haber yaptım, defalarca bu çocukları kurtaralım diye çırpındım durdum. Allah (cc) bin kere razı olsun Kaymakamımız Ahmet Narinoğlu duyarsız kalmadı, defalarca bu gençler için sizi davet ettiğinde neden hiç yoktunuz? Oy alamayınca mı aklına geldi.

Kız Meslek Anadolu Lisesinde Turizm bölümü kapanırken neden kılını kıpırdatmadın. Bilmene rağmen neden umursamadın şimdi seçim için son bir ay kullanıp her zamanki gibi çöpe atacağın bir olay olarak gördüğün nasıl sırıtıyor. Ya! Yaptığın aday tanıtımında bile çuvalladın, bakma sen birkaç mama verdiğin kişinin programda 5000 kişi vardı demesine.

O 17 bin liraya aldığın belediyenin cihazı ile havadan çektirdiğin görüntü bile hayal kırıklığı yaşadığını ortaya koyuyor. Nerede o eski şaşalı günlerin nerdeee? Eskiden çoşkulu kalabalıklar vardı gerçekten inananlar vardı, şimdi bu mazide kalmış. Bu sefer rakibinin yaptığı tanıtım programı gerçekten dolup taşıyordu. Çünkü onun yaptığı toplantı gerçekten oy verecek insanlardan oluşuyordu. Ya senin yaptığın tanıtım programı?

Yarısından çoğu zorunlu gelenlerden oluşuyordu. Farkında değil misin? Dışarı da insanlar senin o Özel Kaleminin telefon açması ile zorunlu gelenlerden oluşuyordu. Ve daha orada millet “ – Bu sefer vermeyeceğim, 15 yıl ne yaptı?” diye söyleniyordu. Bunları senin ajanların sana söylemedi mi?

Hatta bazı kişilere Özel kalemin telefonda “- Gel muhakkak solculara mı bırakacağız? “ diye milleti cahil cahil gaza getirmeye çalışıyordu. Şunu unuttun sanırım o beğenmediğiniz solcular dediklerin içinde bazıları sana oy verdiler ilk zamanında. Biraz vefalı ol, biraz dürüst ol.

Her şey oy değildir, çıkar değildir, insan olmak önemlidir. Yani sahte sorularla canlı yaptığın yayın bile insanları ikna etmiyor. Kocaeli Spor Bayraklarını sabahın köründe neden apar, topar söktürdüğünü biz biliyoruz da. Senin üç ay sonra bulduğun kılıfa girmedi haberin ola.

Çevrende sadece çıkarcılardan oluşan topluluktan ne kadar zorlandığının farkına varıyor insanlar. Hırsla kazanmak koltuğu bırakmamak için saldırmandan milletin parasını bol kepçeden harcamandan zorda olduğunu herkes anlıyor. Millet aç sen harcadıkça daha çok vebal alıyorsun haberin ola.