Cemre ne zaman düşer? - Cemre düşmesi nedir? - İşte tüm detaylar!
Şubat ayının sonlarına gelinmesi ile beraber ''ilk cemre ne zaman düşer?'' sorusu da son günlerde sıklıkla aranmaya başladı. Baharın müjdecisi olarak bilinen ilk cemre düşmesi merakla bekleniyor.
Şubat ayının sonlarına gelinmesi ile beraber ''ilk cemre ne zaman düşer?'' sorusu da son günlerde sıklıkla aranmaya başladı. Baharın müjdecisi olarak bilinen ilk cemre düşmesi merakla bekleniyor. Peki 2017'de ilk cemre havaya de zaman düşecek? Cemre düşmesi nedir? Tüm detaylara haberimizden ulaşabilirsiniz...
İlkbahar başlamadan önce 7 gün havaya, suya, ve toprağa düştüğüne inanılan ''ilk cemre düşmesi'' Şubat ayının sonuna girilmesi ile birlikte son günlerde sıkça aratılmaya başladı. Peki 2017'de ilk cemre ne zaman düşecek? Cemre düşmesi nedir? Merak ettiğiniz tüm detaylara bu başlık altından ulaşabilirsiniz. İşte detaylar...
2017 İLK CEMRE NE ZAMAN DÜŞER?
Cemre düşmesi Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir. Cemre'nin 7 gün arayla havaya, suya ve toprağa düştüğüne inanılır. Cemrelerin düşmesi, Kasım günlerinden Hızır günlerine, başka bir ifadeyle kıştan bahara geçişin sembolleri olarak gösteriliyor. 2017 yılı ilk cemre 19-20 Şubat tarihlerinde havaya, 26-27 Şubat tarihinde suya, 5-6 Mart tarihinde ise toprağa düşecektir.
Halk cemrenin düşüş sırasına göre önce havanın ısındığına sonra su ve yerin ısındığına inanır. Ancak bu coğrafi bilgilerle çatışmaktadır. Çünkü; güneş ışınları önce toprağı ısıtmaktadır. Yerden yansıyan ışınlar havayı ısıtır.
TÜRK KÜLTÜRÜNDE YERİNİ ALMASI
Ege Üniversitesi (EÜ) Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Metin Ekici, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eski Türklerde "değişme" ve "dönüşme" anlamında "al" kelimesi kullanıldığını belirterek cemrenin de "al" sözündeki anlamı ifade ettiğini dile getirdi.
Türklerin cemreyi Arap halk takviminden ne zaman aldığına dair bir kayıt bulunmadığını ancak Kafkasya ve Anadolu coğrafyasına geldikten sonra buna kültürlerinde yer verdiğini anlatan Prof. Dr. Ekici, özellikle hayvancılıkla ilgilenen toplumlar için hava olaylarının çok önemli olduğunu vurguladı. Ekici, şöyle devam etti:
"Göçebe, kışa hazırlık olarak hayvanlar için sonbahardan biriktirdiği ot yığınları bitmeye yakınsa ciddi bir riskle karşı karşıya demektir. Bu nedenle halk takvimi oluşturmada, gözlemlemede eski Türklerin diğer toplumlara göre çok daha fazla bilgi birikimine sahip olduğunu düşünüyorum."
Türklerin cemreyi bin yıldır takip ettiğini vurgulayan Ekici, cemrenin bahar bayramına hazırlanmak için de bir işaret olarak görüldüğünü söyledi. Prof. Dr. Ekici, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Türkler bunu çok sevmiş. Yazılı bir kültür oluşturmamamıza rağmen cemreyi gözlemek var halk arasında. 'Birinci cemre düştü, ikincisini bekliyoruz', 'İkinci cemre düştü üçüncüsünü bekliyoruz' ve 'Üçüncü cemre sonunda bayram yapacağız' gibi ifadeler halk arasında kullanılıyor. Azerbaycan'da nevruz öncesinde 'ahır çarşamba' kutlamaları var. Bununla cemre arasında bir örtüşme var. Bu da gösteriyor ki nevruzla cemre arasında bir ilişki kurulmuş. 21 Mart'taki nevruza ilk hazırlıklar cemrelerde yapılıyor."
CEMRE HAKKINDA
Anadolu'da yaygın olarak kullanılan geleneksel halk takviminde yıl, ''kasım günleri'' ve ''Hızır günleri'' olarak kış ve yaz diye ikiye bölünüyor. Kasım günleri, miladi takvime göre 8 Kasım'da başlıyor ve 179 gün sonra 5 Mayıs'ta sona eriyor. Kasım günleri, 4 yılda bir şubat ayı 29 çektiği zaman 180 gün oluyor. Hızır günleri ise 6 Mayıs'ta başlıyor ve 7 Kasım'a kadar 186 gün sürüyor. Cemrelerin düşmesi, Kasım günlerinden Hızır günlerine, başka bir ifadeyle kıştan bahara geçişin sembolleri olarak gösteriliyor.
CEMRE DÜŞMESİ NEDİR?
Arapça kökenli bir kelime olan "cemre"'nin sözlük anlamı kor yani ateştir. Halk arasında ise sıcaklığın artması olarak bilinir. Cemrenin ilkbahar başlamadan hemen önce 7 gün arayla havaya, suya ve toprağa sırasıyla düştüğüne inanılır. Bu düşen cemreler sayesinde hava, su ve toprak ısınır.
Halk arasında cemre düşmesiyle birlikte Hıdırellez ve nevruz kutlamaları başlamaktadır. Cemre düşmesi Türk kültüründe de önemli bir yere sahiptir. Kültür ve edebiyat alanında kendine yer bulmuştur. Osmanlı zamanında Divan şairleri cemre zamanlarında önemli kişilere övgü şiirleri yazarlardı. Bu şiirlere 'cemreviye' denilmektedir.