DEVEYE SORMUŞLAR BOYNUN NEDEN EĞRİ DİYE!
Oldum olası bu siyaseti anlamadım…
Zaten siyaseti anladığım gün siyasetin içine girmeye söz verdim kendi kendime.
Gelelim deveye...
İlçemizde son 15 güne kadar muhteşem derecede naif bir siyaset yarışı sergileniyor, ilçemizde er meydanına çıkan Ahmet Çalık ve Mehmet Özalay projeleri ve naif kişilikleri ile insanlara ulaşıyor ve çıktıkları bu yolda her şeyin Karamürsel için olduğunu ve taşın altına ellerini neden soktuklarını kendi söylemleri ile halka anlatmaya çalışıyor, projelerini anlatıyordu.
Ne zamana kadar?
Mevcut belediye başkanı Yıldırım, bel altı saldırana kadar!
Yıldırım saldırmaya başlayınca aklıma hemen deve fıkrası geldi.
Sanki oy namustur değip aylar geçtikten sonra kendisine inan ve güvenen insanların oyuna ihanet ederek partisini yarı yolda bırakan Yıldırım, değilmiş gibi şimdi başkalarını ihanetle suçlaması…
Yâda daha düne kadar hırsız dediği, bu ülkeyi perişan ettiler dediği Ak Parti içine girdikten sonra tükürdüğü her şeyi yutmasını sanırım tam olarak hazmetmiş olacak ki, kendisinin unutmaya çalıştığı bu söylemleri herkesin unuttuğunu düşünüyor…
Bu aralar önce Mehmet Özalay ve Saadet partisine bir saldırdı.
Adamlar anket yaptırmış ve ilçede yaşayan halka çok profesyonel bir anket firması ile sorular sordurmuş, basın mensupları ile bu bilgileri paylaşmışlar ve eldeki veriler ile haber yapılmıştı.
Buraya kadar her şey çok normaldi.
Fakat sonrasında Yıldırım, neymiş kanıtlamazlarsa ağır, ağır söylemler…
Yahu hırsızlık ve yolsuzluk nasıl kanıtlanır ki?
Hele bu zamanda?
Mesela Ereğli'de yeşil alanı katledip yaptığın sözde olmayan binanın ihalesinde yolsuzluk, usulsüzlük olduğunu evraklarla kanıtlamıştım bu sayılır mı?
Yâda imamlara meyhaneden kestirdiğin çakma fatura sayılır mı?
Ama kılıf muhteşemdi bunu tebrik etmeden geçemeyeceğim!
Oralar çok sessiz ve ıssız güvenlik filan dediğin meclis toplantısındaki sözlerin bombaydı!
Güvenlik demişken!
Huzurun başkentinde ilçenin şehrul eminin evinin arkasına sahip çıkamadığı bir ilçede bu kılıfa kim inanmıştır diyeceğim ama inanan kişi sayısı belli.
Yıllardır uğraştığım ama bir türlü çözülemeyen bir sorundur belediye başkanı Yıldırım'ın evinin arkasında bulunan trafo ve orada yaşayan mahalle sakinlerinin bitmeyen çilesi.
Düşünsenize en güven duymanız gereken yerlerden biri ilçenin belediye başkanın evinin hatta aile apartmanın arkasında oturacaksınız ve eşiniz, çocuğunuz korkudan balkona çıkamayacak, camdan bakamayacak!
Neden?
Kapılarının önü Uyuşturucu ve alkoliklerin mekânı olduğu için!
Sonra kafası güzel biri çıkacak milletin birde engelli birinin kafasını kesecek ama huzurun başkenti olduğu için hiç bir şey olmadan ve önlem almadan devam edeceğiz hayatlarımıza.
Sonra sokaklarda huzurun başkenti Karamürsel diyerek reklam yapacaksınız.
Yahu kendi mahallesine bile sahip çıkamayan bu büyük yüzlerce insanı etkileyen soruna çözüm bulamayan biri nasıl ilçeye sahip çıksın?
Hoş çok umurunda olsaydı bu sefer seçilirsem gençleri unutmayacağım diyerek projeler üreteceğine bu gençleri 15 yıldır düşünecekti diyeceğim ama oda boş!
Yıldırım, her zaman olduğu gibi tek amacı, rakiplerimi nasıl alt ederek tekrar bu saltanata devam edebilirim bunu bir daha nasıl yaparım tek derdi bu olsa gerek...
Mehmet Özalay'dan sonra sıra Ahmet Çalık'a geldi.
Neymiş kendi partisinden utanıyormuş?
Neymiş yabancıymış!
Neymiş daha iki kelimeyi bir araya getirip miting yapamıyormuş!
Yahu bu adam bu ilçenin göbeğinde 26 küsür yıldır esnaf!
Kendinizi paraladınız bir açığını bulsak buradan vursak, şuradan vursak diye çırpındığınızı kör sultan bile biliyor.
Hiçbir kulp bulamayınca anca buradan vururuz diyerek bir bunlarımı bulabildiniz?
Adam ilçede neredeyse bütün vatandaşın evine girmiş ki, iddia ediyorum Yıldırım'ın evinde bile onların iş yerinden alınmış bir şeyler varken...
Bu aile hakkında daha bir güne kötü bir söz duyulmamışken, vurmaya çalıştığın yerler sadece insanları güldürüyor ama lütfen böyle devam et.
Bu ilçe halkının en çok özlediği şey gülmek zaten.
Hayır, herkes Ahmet Çalık'tan yahu bu Yıldırım'ın her yerinden sıkıntı akarken neden sende ona hak ettiği ve anladığı dilden karşılık vermiyorsun diye merak ediyor!
Vallahi ben bile çok merak ediyorum!
Hani Fetö diyor, utanmak diyor…
Ah, ah ben siyasette olacaktım ki!
Velhasıl kelam Yıldırım, kendi tarzında yine seçilebilmek için yılların getirdiği tecrübe ve iktidar partisinin verdiği güç ile son sürat rakiplerine saldırmaya devam ederken, rakipleri Mehmet Özalay ve Ahmet Çalık kendilerine yakışan üslupta çokta oralı olmayarak seçim çalışmalarına devam ediyor.
Bakalım önümüzdeki günler ne gösterecek ama sırf seçim kazanmak için ilçede her gün selam verdiğin insanlara terörist yâda hain muamelesi yapmak veya yaptırmak bu ilçede büyük sıkıntılar yaratır demedi deme!
Yazımın başında yazdığım gibi önce bir kendisine bakması lazım siyasetçilerin boyunları ne kadar doğru diye…
Aşağıda bir büyüğümün attığı bir video var bunu mutlaka izleyin Yıldırım ve muhteşem siyasetinin en açık videosu...
Videoyu buradan izleye bilirsinzi.
https://www.youtube.com/watch?v=VGt5vMS9UJk