Karamürsel'in makus talihi ne zaman düzelecek?

Karamürsel'de sadece yaptık demek için yapılan ve korkunç paralar harcanan iki proje daha heba oldu!

Karamürsel'de aslına bakarsanız gördüğü haksızlıklar karşısında muhalefet olarak yıllardır çırpınan, ilçe biraz daha ileri gitsin, biraz daha koşullar iyi olsun diye sürekli üreten 2 kişi var. Biri Karamürsel Cumhuriyet Halk Partisi Meclis üyesi ve gurup sözcüsü Ahmet Çalık, diğer isim ise Karamürsel Cumhuriyet Halk Partisi İl meclis üyesi olan ve muhteşem donanımı ile başta Karamürsel olmak üzere inanılmaz konuları önce araştırıp sonra raporlayan ve büyük çabalar göstererek Kocaeli gündemine taşıyan Orhan Tanış.

Orhan Tanış, geçtiğimiz günlerde bir yazı kaleme almış!

Yine ilçemiz için çok önemli olan fakat ne hikmetse kimsenin gündeme getirmediği 2 konuyu il meclisinde gündeme getirdi.

Noktasına, virgülüne dokunmadan sizler ile paylaşıyorum.

Su tutsun diye yaptığınız gölet su tutmuyor, Göletten pompa ile isale hattına bastığınız su tarlaya ulaşmıyor, Arada kayboluyor. Nazar var sizde gidip kurşun döktürün demek isterdim, Ama iş ciddi.. Sizlere bugün iki ibretlik olaydan bahsedeceğim.

İlki Karamürsel Kızderbent ( Çamdibi ) Sulama Gölet'i ile ilgili.

2011 yılında inşaatı biten Çamdibi Gölet'i bölgede tarımsal sulama suyu ihtiyacını giderecek kapasitede olup 3.500.000m3 su biriktirme hacmine sahiptir.

Sulama alanı coğrafi özelliklerine göre bir kısım tarımsal alan cazibe ile sulanabiliyorken, daha yüksek kotlu alanlar için pompa ile suyu basmak gerekmektedir.

Pompalar ile ilgili eksiklikler giderildikten sonra döşenmiş isale hatlarına pompa ile su basıldığında pek çok yerde su kaçakları meydana gelmiştir.

Yani boruya pompalar ile suyu basıyoruz ama hattın ucundan su gelmiyor, cam gibi kırılan borulardan suyun neredeyse tamamı kayboluyor.

Yapılan incelemede bu borular döşenirken konması gereken koruyucu yastık malzemesinin konmadığı ve basınçlı su borulara dolduğunda boru ile en ufak bir sert dolgu malzemesi boruların çatlamasına yol açtığı anlaşılmaktadır.

Yani işin özü isale hatlarını yapan şirket taşı, toprağı kazmış, boruları döşemiş ve aynı malzeme ile kazdığı kanalı kapatmış. Haliyle döşenen boruların altına ve üstüne koyması gereken koruyucu malzemeyi ya hiç koymamış, koyduysa da standardına uygun koymamış.

Bu işi denetlemesi gerekenler de denetlemeyi gerektiği gibi yapmamışlar.

Netice ne oldu?

Bu hattın ana ulaşım borularının 4.200 metresini yeniden döşemek zorunda kalınmıştır.

Bugünlerde bu hatalı döşenmiş boruların olduğu alanlar yeniden kazılıyor ve bu borular değiştiriliyor.

Devlet aynı imalatı ikinci kez yapmak ve ikinci kez para harcamak zorunda kalıyor.

Peki, bu paralar kimin parası!

Senin, benim, bizim.

GÖLET YAPARIZ SU TUTMAZ!

İkinci olay ise daha garip,

Karamürsel Tepeköy Mahallesi Güneyinde Kocaköy deresi üzerinde heyelan ile oluşmuş doğal bir gölet vardı.

Tepeköylü üreticiler bu göletten tarımsal sulama suyu ihtiyacını karşılar, o meşhur Tepeköy fasulyesini bu göletten aldıkları su ile üretirlerdi.

Daha sonra buraya bir gölet yapıldı. Su hacmi yaklaşık 300.000 m3 civarında. İnşaatı bitti ve gölette su birikmesini beklemeye başladı köylüler. Ancak 2018 yazı boyunca bu gölette su birikmedi ve Tepeköylü tarımsal üreticiler sulama suyu konusunda sıkıntı yaşadılar.

Yani iyi kötü doğal yolla oluşan mevcut gölet ile tarlalarını sulayan köylüler, onun yerine yapılan bu göletin su tutmaması nedeni ile de var olan su kaynağından da olmuşlardır.

Konunun muhatapları sorundan haberleri olduğunu ve konuyu takip ettiklerini söylemektedirler.

Tepeköylü üreticiler de acaba 2019 yazında da sulama suyu sıkıntısı çekecek miyiz diye endişe etmektedirler.

Bakın sorunun iki sebebi vardır,

Ya gölet tabanında bir kaçak vardır, ya da bu gölet imalatı yapılırken su kaynağı köreltilmiş ve yer altına kaçmıştır.

Birinci ihtimalin olmasını temenni ediyoruz.

Ancak yine bir kamusal kaynağın gereksiz yere harcanacağı aşikârdır.

İcra makamında olup da kamu kaynaklarını yönetenler, aldıkları kararlar, uyguladıkları projeler, yaptıkları harcamalar da kılı kırk yarmalı, her şeyi etraflıca düşünüp, en doğru kararı vermek zorundadırlar.

Zaten kıt olan kamu kaynaklarının toplumun ihtiyaçlarına yönelik en verimli, en ekonomik ve en optimum karla yönetilmesi gerekir.

Ne olacak canım, yüklenici batsa da, işini doğru yapmasa da sonradan bunları düzeltir işi bitiririz diyenler olabilir elbette.

İyi de bunun ilave maliyetini kim karşılayacak?

Siz cebinizden verecek iseniz amenna,

Ama halkın cebinden çıkacak ise bunun bir vebali, bir sorumluluğu olmalı.

Aslında vermiş olduğum bu iki örnek okyanusta bir damla..

Beceriksiz ve liyakatsiz idareciler yüzünden,

Hepimizin gözü önünde olan,

Daha nice, nice israf ve gereksiz yapılan harcamalar var.

Ne desek boş da,

Belki kul hakkı desek,

İsraf haramdır desek,

Tesiri olur mu acaba?

Bakmadan Geçme