KEDİ BUYSA CİĞER NEREDE?
Çok şükür ilçemiz ‘de ne kadar sinirler hat saffa da seçime girmiş olsak ta, kazasız, belasız bir seçim geçirdik. Kocaeli'nin diğer ilçelerine kıyasla en sakin ve vukuatsiz seçim süreci ilçemizde yaşandı.
Çok şükür ki pırıl, pırıl bir seçim ile dünü bitirdik.
Bizler Karamürsel.Tv Ailesi olarak bu sonucu sizlere seçime daha bir ay varken vermiştik. Ekibimiz ve üniversite öğrencileri ile yeni uyguladığımız “ANKET” formülü acayip başarılı oldu. Bizim tahminimiz olan % 51.80 üzerine biraz daha ekleyen Ak Parti ilçe teşkilatı, öyle iddia ettiği gibi %65 ve üzeri bir sayı yakalayamadı. Ben çevremde bulunan Ak Partili büyüklerime zaten neden yakalayamayacaklarını çok anlaşılır bir dil ile anlatmıştım. Sanırım onlar yine de yanlarında bulunan arkadaşlarına benim dediklerimi yakıştıramamış olacaklar ki, seçim bitene kadar hala ümitleri vardı.
Fakat seçim biter bitmez sandıktan bu denli “KENDİLERİNE GÖRE” kötü çıkan sonuçları görünce sanırım ilk ben akıllarına ben ve söylediklerim gelmişimdir. Bence İsmail Yıldırım'ın son hafta sergilediği ince hareketler ve dokunuşlar sayesinde yapmış olduğumuz anketler üzerine biraz daha eklenti olmuş olacak ki, böyle bir başarı yakalandı. Seçim süresince CHP İlçe teşkilatının özellikle kadın kollarının hakkını yememek gerekir. İlçede kapı, kapı gezerek müthiş organize bir şekilde insanlarla “ÇOK KISITLI” imkanları olmasına rağmen büyük çaba gösterdiler. Bugün ilçede böyle büyük bir rekabet ortamı yaratıldı ise bunda CHP Kadın kollarının ve bu sistemi yöneten ilçe başkanı Şinasi Yazar'ın katkısı büyük.
Gelelim dün gece seçim sonrası sandıkların tamamı açılınca aklıma ilk olarak, Nasrettin hocanın şu fıkrası geldi.
Nasreddin Hocanın canı bir gün yahni ister. Kasaba gidip iki kilo et alır, eve gönderir. Hocanın karısı, yahniyi pişirirken komşuları çıkagelir. Misafire ikram edecek başka şeyi olmadığından yahniyi pişirip, komşularına ikram eder. Akşam olup da evine yorgun argın dönen Hoca, yahninin özlemiyle sofraya kurulur. Biraz sonra karısı Hocanın önüne bir tabak bulgur aşı koyar. Hoca kızar:
- Hatun, hani bizim yahni? Karısı misafire ikram ettiğini söylemeye cesaret edemez.
-Hiç sorma efendi! Senin gönderdiğin eti kedi yedi, der. Hoca sofradan kalkar. Kediyi tartar. Kedinin zayıflıktan bir deri bir kemik ve açlıktan bitkin halde olduğunu görür.
Bir karısına bir kediye bakar.
- Hatun, gerçekten eti bu bizim kedi mi yedi? Diye sorar. Karısı:
- Evet Efendi! Bu utanmaz kedi yedi, der.
Hoca, koşarak el terazisini getirir. Terazinin bir gözüne kediye, öbür gözüne kilogramları koyar.
kedi tam iki kilo gelir. Hoca karısına bakarak:
- Bak hatun! Şu gördüğün bizim kedi tam iki kilo geldi. Aldığım et de iki kiloydu. Bu tarttığım kedi ise, et nerede? Yok bu tarttığım et ise, kedi nerede? Diye sorar.
Karamürsel'de dün yapılan seçimler sonrasında herkes büyük şaşkınlığa uğradı. Seçimlerden büyük bir başarı bekleyen “Ak Parti” ilçe teşkilatı tahminin çok altına düştü.
Karamürsel MHP teşkilatı canla başla çalıştı. İlçe başkanı Çetin Öksüz bu sistemi ve neden “EVET” denilmesi gerektiğini kapı, kapı dolaşarak çevresine anlattı ve birçok kişiye benimsetti. Söz aldı ve takibini yaptı! Peki, şimdi soruyorum “OYLAR” nerede? Yada “HAİNLER” nerede? Önümüzdeki günlerde bu “HAİN” konusunu yine açacağım! Öyle aynı kaptan yiyip te, ben görmedim, ben bilmiyorum, ben sadece akrabayım deyip pusuda yatan kişilerin artık deşifre olması şart…