Oruç Aruoba'nın naaşı memleketine geldi
Büyük Filozof, Karamürsel'de toprağa verilecek Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli felsefeci olarak bilinen, şair, yazar, düşünür, gazeteci ve akademisyen Oruç Aruoba, 72 yaşında Kuşadası'nda hafta sonu hayatını kaybetmişti.
1948 yılında ilimiz Karamürsel ilçesinde dünyaya gelen, Bosnalı bir ailenin çocuğu olan Oruç Aruoba'nın cenazesi, 4 Haziran Perşembe günü Karamürsel'de aile kabristanında toprağa verilecek.
Korona virüs önlemleri nedeniyle, cenaze töreni düzenlenmeyeceği açıklandı. Ancak, Oruç Aruoba'ya son görev için Türkiye'nin pek çok tanınmış yazar, düşünürünün perşembe günü Karamürsel'e gelmesi bekleniyor.
ORUÇ ARUOBA KİMDİR?
14 Temmuz 1948 yılında Karamürsel‘de, Türkiye'nin ilk sarı basın kartlı kadın gazetecisi Muazzez Kaptanoğlu Aruoba'nın oğlu olarak dünyaya geldi. Ortaöğrenimini Ankara TED Koleji‘nde tamamladıktan sonra, Hacettepe Üniversitesi‘ne devam etti.
Aruoba, psikoloji bölümünden lisans ve yüksek lisansını aldı. Yine aynı üniversitede felsefe bilim uzmanı oldu. 1972 ve 1983 yılları arasında öğretim üyesi olarak görev yapan yazar, felsefe bölümünde doktorasını da tamamladı.
Akademisyen olarak başladığı kariyerine yazar ve çevirmen olarak devam eden Auroba, edebiyata ve düşünce dünyasına önemli katkıları oldu. Türkiye‘nin yetiştirdiği en önemli düşünürlerden biridir. Hume, Rilke, Wittgenstein, Nietzsche, Von Hentig, Başo ve Celan‘ın eserlerini Türkçe'ye çevirerek literatüre kazandırmıştır.
Özgün ve yalın bir stille yazdığı haiku tarzındaki şiirleri yediden yetmişe bir çok okuyucuya ulaşmış ve sevilmiştir. Aruoba, aforizmalara dayalı felsefi metinleri oldukça başarılı bir biçimde kaleme almış ve Türkiye'nin Nietzsche'si olarak anılmıştır. İle, Uzak, Yakın, Hani, Yürüme, De ki İşte, Tümceler, Ne ki Hiç yazarın önemli kitaplarındandır.
Aruoaba, 1976 yılında başlamak üzere bir yıl süreyle Almanya‘daki Tübingen Üniversitesi‘nde felsefe semineri üyeliği yaptı. Ayrıca 1981‘de Yeni Zelanda‘ya giden yazar, Victoria Üniversitesi‘nde konuk öğrenim üyeliğinde bulundu.
1983 yılında akademisyen olarak çalışmayı bırakıp üniversiteyle ilişiğini kesti. Bu dönemde İstanbul‘a yerleşti ve çeşitli basın organlarında yayın yönetmenliği, yayın kurulu üyeliği ve yayın danışmanlığı yaptı.
Ağırlıklı olarak yazı ve çeviri işleriyle uğraşan Aruoba'nın çalışmaları saygın edebiyat dergilerinde yer aldı. Bir dönem Açık Radyo‘da Filozof Dedikoduları isimli programı da hazırlayıp sunan Aruoba, Wittengstein'ın eserlerini Türkçe'ye ilk çeviren kişi olarak da biliniyor.