UYUŞTURUCUDAN UYANIŞA

Karamürsel,Yesevi Düşünce Eğitim Kültür Ve Sosyal Araştırmalar Derneği, Başkanı Emre Ateşten, Karamürsel'de gençlerimizin uyuşturucu belasından kurtulması için

TAKİP ET

Karamürsel,Yesevi Düşünce Eğitim Kültür Ve Sosyal Araştırmalar Derneği, Başkanı Emre Ateşten, Karamürsel'de gençlerimizin uyuşturucu belasından kurtulması için bir dizi önlem planı hazırlayarak, Karamürsel Kaymakamı S.n: Ahmet Narinoğluna sundu.Yönetim erki başta olmak üzere emniyet ve diğer tüm bürokratik kurumların uyuşturucu ile mücadelede etkin rol oynadıklarına inanıyorum. Şerhimi koyarak üzerlerine düşen görevi yaptıklarını da biliyorum. Şerh bıraktığım nokta şu: bu çalışmalardan halkın tam anlamıyla haberdar edilmemesi. Birlikte hareket edilmemesi, halkın bu mücadeleye dahil edilmemesi. Bu durumu çift yönlü eke alabilirsiniz. Bürokratik makamların bu mücadeleyi halka indirememesi nasıl bir eksikse; halkın ve ya tabanında bu mücadeleyi tek bu makamlara mal etmesi de o derece eksikliktir. Genel bir kanı hakim bu noktada. Nasıl olur da "satanlar yakalanmaz. Önü alınmaz." diye. Bu kanıya cevap verelim. Tespit edilip yakalandı. Ne olacak? Yerlerine yenisi gelecek. Yani BATAKLIK KALACAK; değişen SİVRİSİNEKLER olacak. Bu noktada emniyet tabii ki bu sivrisinekler ile mücadele etmeli, mücadele ediyor da. Ya bataklık.

Tamam, emniyeti eleştirelim. Yönetim kademesini de eleştirelim. Peki, o genç bedenlerin bataklığa saplanmasına, sivrisineklere teslim olmasına ne diyelim? Ailelerde kusur bulmayalım mı? Eğitim kurumlarına pay biçmeyelim mi? Tepkisiz topluma iki çift söz etmeyelim mi? Veremediğimiz eğitimi, alamadığımız önlemi sorgulamayalım mı? Yani ne yapalım vebali başkasına yükleyelim öyle mi? Buna en başta mensubu olduğumuz o yüce İslam Dini karşı çıkmaktadır. Peki, nasıl mücadele edeceğiz. Evvela şunu diyeyim. Bu işin merkezine ve en ön safa bürokratik makamları koyacağız. Bu makamlardan gizlilik gerektiren kısımlar dışında ki her şeyi halk ile birlikte yapmasını isteyeceğiz. Etkin bir mücadele için bir heyetin kurulması elzemdir. STK'ları, dernekleri, spor kulüplerini, siyasi oluşumları onlarsa inisiyatif bırakmadan gerekirse emrivaki ile bu işe katabilmeliyiz. Madem bu vebali ortak yükleneceğiz; o zaman mücadeleyi de beraber yapmalıyız. Aşamalara böldüğümüz ama aşamaları bir hareket ettirebildiğimiz bir hareket planı hazırlamalıyız. Ardışıklık ile değil de bütünsel bir ilke ile hareket etmeliyiz. Birincisi, gençlerin bu duruma düşmemesi için alınacak tedbirler ve önlemler üzerine adımlar atmalıyız. Bu noktada eğitim faaliyetleri, farkındalık etkinlikleri tarzında projeler geliştirmeliyiz. İkincisi, bu bataklığa saplanan gençlerimizi nasıl oradan kurtaracağımızın derdinde olmalıyız. Sağlık Müdürlüğü birimlerini de devreye sokup çözüm odaklı girişimlerde bulunmalıyız. Yine bu basamakta bataklık müdavimi sivrisinekler ve azmettiricileri ile yasalar çerçevesinde mücadele etmeliyiz. Üçüncüsü ki bence en önemlisi, bu gençlerimizi topluma nasıl kazandırabileceğimizi tasarlamalıyız. Tekrar o bataklığa yönelmemelerini hedefe koymalıyız. Başta da ifade ettiğim gibi

bu yükü, tek omuza bırakmadan yapabilmeliyiz. Kapalı odalarda resmi diyaloglar ile sınırlı bırakmamalıyız. Çağrım şudur: bir an önce bu heyeti tüm kapsayıcılığı ile kuralım. Ramazan ayı boyunca istişareleri yapalım. Güzel bir teklifte bulunmak isterim. Bilindiği üzere her bayram, Kültür Merkezinde Kent Bayramlaşması yapıyoruz. Ve bu töreni protokole boğuyoruz. Gelin bu bayram protokole boğmayalım. Bayram namazımızı hep birlikte kılalım. Komple yürüyüş ile Mürsel Gazi'nin meknına gidelim. Duamızı gönderelim. Sonra iskele meydanına inelim. İlanen mücadelemizi başlatalım. Kararlığımızı böyle ulvi bir başlangıç ile tüm ilçemize gösterelim.

Bakmadan Geçme