Mehmet KASAP

BAĞIMLILIKLA MÜCADELE VE İLMİ YÖNETİM

Mehmet KASAP

“ Yaratan Rabbinin adı ile OKU!” İlçemizde ve ülkemizde “Bağımlılıkla Mücadele Projesi Eylem Planı” Kaymakamlığımız Başkanlığında; STK, kurum ve kuruluşları ile ortak hazırlandı. Bundan sonra bağımlılıkla ilgili bilgilendirme, bilinçlendirme, iyileştirme çalışmaları yapılacak. Halkımızın bu konuda çok ama çok duyarlı, hassas olması gerekir ki; çalışmalar başarıya ulaşsın. Bir iş ekip, takım çalışması ve halkın yoğun ilgi ve katılımı ile başarıya ulaşır. Bunu mutlaka becermeliyiz. 

Önce aileler kendini Bağımlılıkla mücadele konusunda yetiştirmeli. Yapacağı mücadeleyi bilinçli yapmalı. Sosyal, kültürel, sportif, sanatsal, ilmi ve bilimsel etkinliklere ailece katılmalı. Her türlü eğitim- öğretim araçlarından yararlanmalı. Ailedeki büyükler en önce kendilerini yetiştirmeli ki; çocuklarını yetiştirebilsin. Kaymakamlığımızın yaptığı çalışmalara da isteyerek, hevesle katılmalı. Kişisel katılım ve gelişim muhakkak sağlanmalı. Bunun için her türlü bağımlılığın zararlarını öğrenmeli. Maddi, manevi bilgi birikim ile mücadeleye başlanmalı. En önce aile içi eğitim sağlanmalı. Ailede anne, baba, yetişkinler, daha alttaki çocukları ve gençleri kitap okumakla, sohbetlerle, anlatma ve açıklamalarla eğitmeli. Boşa zaman öldürmemeli. Her an kendimizin ve çocuklarımızın daha iyi, güzel, doğru yetişmesi için değerlendirilmeli. Kurumların vereceği eğitime de etkin katılım sağlanmalı. Aksi halde başarı sağlanamaz. Bunun günahı, vebalı, derdi, belası da öncelikle aileye yük olarak döner! 

Bağımlılıklarla, kötü, zararlı alışkanlıklarla mücadele etmek için aile ve arkadaş ortamı iyileştirilmeli. Milli- yerli, manevi, evrensel değerler kazandırılmalı. İlmi, bilimsel değerler içselleştirilip özümsetilmeli. Bilgili, bilinçli olup, kendini korur hale getirilmeli. Aile ve arkadaş ortamı mutlaka iyileştirilmeli. Veli, öğrenci, öğretmen, imam, yöneticiler, STK’lar ortak çalışma yürütmeli. Eğitimli- öğrenimli bilinçli aileler yetiştirilmeli. Birey hak –hukuk, doğruluk, adalet, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâyı yaşam tarzı yapılmalı.  Hak- batıl, doğru- yanlış, iyi- kötü, güzel- çirkin, zararlı- yararlı, haram- helal, temiz- pis, sevap- günahı bilerek yaşamalı. Bu sağlanamadıktan sonra ne aile ne de çocukları kurtulabiliriz. Kısacası değerler eğitimi kazandırmalı.

İnsan kendini ilim, bilim, kültür, sanat, din- iman ile geliştirip, olgunlaştırmalı. Doğru, gerçek, yararlı, olumlu, iyi, güzel değerler ile kendini yükselterek; alçaklıktan ve aşağılıktan kurtulmalı. Bağımlılıkta iyi durumda olmayanlar mutlaka ANATEM’de en az 6 ay tedavi görmeli. Eğer tedavi edilmezse, geri dönülmez, çıkmaz sokağa girilmiş olur! İnsan eğitilmeden, olgunlaşmadan evlendirme yapılmamalı. Öyle gün görmemiş, ilim, bilim, irfan- medeniyetten anlamayanları evlendirirsek; bir babanın 65- 75 tane çocuğu, 195- 210 tane torunu olur! İnsanlığın başına bela olan haydut, eşkıya, teröristler yetiştirilmiş olur! 

Çocuk hak, hukukuna mutlaka uyulmalı. Çocuklar muhakkak en iyi yüksek eğitim- öğrenimden geçirilmeli. Dine, imana, güzel ahlaka uygun yetiştirilmeli. Vatana, millete, devlete, bayrağa, insanlığa yarayışlı nesiller yetiştirmeli. “İlçemizde alkol, uyuşturucu bağımlısı kayıtlı 61 kişi vardır.” Sanırım kayıtsız olanı bunun 10 katından bile fazladır. Bunun günahı anne, baba, öğretmen, imam, toplum, belediye, devlet yönetimindedir. Devletin, Cumhuriyetin ilk yıllarında yaptığı iş; eroin fabrikası, şarap, rakı, bira, sigara fabrikası kurmak olmuş! ! Kumar ile ilgili kâğıt ve diğer malzemeler basılıp, piyasaya sürülmüş! Bunu da kamu olarak reklam etmiş. Sapık filimler yapılıp, devletten teşvik yardımı gördü, hala da görmektedir!  Her Türk filminde çok uzun süren alkol alma, sigara içme, kumar oynama, kadın pazarlama ve dövme sahneleri vardır! Bu pislikler tüm medyada reklam yapılırken, sokaklara afiş sac tabelaları çakılmış! Her taraf kerhane, meyhane, pavyon, randevu evi, oteller kadın işletme yeri, kumarhane yapılmış! Millet ayyaş edilmiş, sarhoş edilmiş, pezevenk, deyyus edilmiş; birileri de bundan para kazanmış! Bugün hala mabetlere, okullara 20 m. yakınlıkta tekel malzemesi satanlar, meyhaneler, kumarhaneler bulunmaktadır. 15 yıl öncesine kadar öğretmenevleri bile kumar, alkol, dansöz oynatılan yerlerdi. Şimdi de pekiyi durumda değildir. 

İlçemizde 10,000 ilk, orta, lise öğrencisi var. 4,830 da üniversite öğrencisi bulunmaktadır. Üniversite öğrencilerinin 230 öğrenci Denizcilik Fakültesi’nde, 1,800 öğrenci Gazanfer Bilge Meslek Yüksek Okulu’nda, 2,800 öğrencide Karamürsel Meslek Yüksek Okulu’nda okumaktadır.  Ama bunların 1,000 tanesinin bile spor, sanat, kültür, teknik, teknoloji, hobi geliştirecek mekânı yoktur! Bunu devlet, belediye bugüne kadar yeterince yapmadı. “Paralar, var olan yerlerin yıkılıp, tekrar yapılmasına, yap- boza harcanmaktadır! Yapılanda şaşalı, görkemli, fantastik yapılsın, derken; 1 bina parası daha harcanmaktadır!” “Ben olsam yeni yapılan Belediye binasını halkımıza açık; kültür, sanat, spor, teknik, teknoloji, hobi geliştirme, Z Kütüphanesi mekânı yaparım.” Belediyenin zaten 2 tane yeni hizmet binası vardır. 

Cumhuriyet Caddesi’ne 6 yılda 6 operasyon yapılacağına, çok pahalı olan “Oya” adlı çiçek ağaçları dikilip, 2 yıl sonra söküleceğine, M.A. Ersoy Bulvarına- Caddesine 6 yılda 3 defa ağaç dikilip, söküleceğine, yeni binaları yıkıp; yerine fantastik, konforlu, lüks, mermer kaplı binalar yapılacağına; halkın tümünün yararlanacağı hizmetler yapılsın. 

Bugün 25.12.2016 günüdür. 1999 Marmara Depremi sonrası yapılan “Balık Adası” ve adadaki 2 bahçeli kafeyi, bir balık lokantasını, balık satış reyonları yıkılmaya başlandı! İsraf bir taraf, yeni hizmet binaları yıkmak başka bir taraf! Burada “Balıkçılar Derneği vardı.” 100 balıkçı kayıklarını buraya çeker. Balık ağlarını, araç- gereç, malzemelerini kendilerine ait kapalı özel yerlere kilitlerdi. Bu 100 balıkçıya yer hazırlamadan, yerleri artık bugün yıkılıyor! Her nereden nasıl bakarsan bak! Ortaya hak, hukuk, adalet, doğruluk, hakkaniyet, hukuk ihlali vardır. Başkalarının hak, hukukunu çiğneyerek, israf ederek, 15 yıllık binaları yıkıp, tekrar yapmak,  pek hizmete benzemiyor. Olumlu, iyi, güzel, doğru, yararlı görülmüyor. İnsanlara huzur, mutluluk, beğenide olmuyor.

Ey Bugünün çocukları, gençleri! Sizler yarın büyük insan olduğunuzda, iyi bir hukuk bilginiz, uygulamanız, güzel ahlak sahibi olmanız olsun. Hem Rabbiniz olan Allah’a danışınız. Hem de halkın görüşlerine değer veriniz. Kendi başınıza, sormadan, danışmadan, istişare yapmadan, halkın görüş ve önerilerini almadan,  stratejik yüksek standartlı plan- program, proje yapmadan, kaliteli yüksek uzman aklı kullanmadan, iş yapmaya kalkarsanız; hep yanlış yaparsınız! 

“Bir de özel zengin kişilerin, bankaların, iş hanlarının binalarının boyama, mantolamasına harcayacağı parayı; çocuklarımızın, gençlerimizin, halkımızın gelişmeleri için kullanırım. Gidip de bedavadan bankaların, özel kişilerin mermer kaplı, Cam karo kaplı, seramik kaplı bina cephelerini; ücretsiz, beleşten mantolama yapmam. Bu benim görevim- vazifem, işim değildir. Vazifem olmayan işe karışmam.”

Cumhuriyet Caddesi’nde mermer, cam karo, seramik kaplı özel mülkiyetli binalar, belediye tarafından ücretsiz strafor ile mantolama yapılıyor! Yeni yapılmakta olan Büyük belediye binasının dış cephesi ise tutturma mermerle kaplanıyor! “Oysa onun yerinde olan 6 katlı belediye binası güçlendirilmiş, tadilat estetik biçimde yapılmıştı. Yıktırıldı! Bitişiğinde 4 katlı Müftülük binası vardı. Her şeyi ile yeni ve sağlam idi. Yıktırıldı!” Bunlara yıkma kararı verenlerin, oturduğu binalar, bunlardan iyi durumda değildir. Kendilerine ait olanı yıkmıyorlar ama millete ait olanın yıkımına kolay karar alıp, imza koyuyorlar! Ah gidi aziz milletimin emekleri, ekmek, su parası; beyhude yerlerde haksız, hukuksuz harcanmaktadır!

Bu özel binaların belediye tarafından ücretsiz, karşılıksız, hibe mantolama yapılması konusunda kimsenin bilgisi yok! Belediye Meclis üyeleri bilmiyor! Ak Parti İlçe Başkanlığı örgütü bilmiyor! Halkın hiçbir bilgisi yok! Çünkü medyada yer almıyor. Halkın bilgilenmesi için caddeye bir afiş asılmamış! Hangi şirkete kaç liraya ihale edilmiş diye bir açıklama olmamış! 

4 Temmuz günü İlçemizin düşmandan kurtuluş günüdür. Bu gün için milletimizin asıl esaslı evlatları şehit olmuş, gazi olmuş. Allah cc. Cennetine koysun. Razı olsun inşallah. “Ama belediyemiz çok eskiden beri bu gün için 3 gün sahilde kutlama yapmaktadır! Vur oynasın, çal patlasın! Zil takmış yosmalar sahnede oynasın! Giderken de 4- 5 daire parasını zilli alsın götürsün!” 

Oysa ben olsam, stratejik yüksek standartlı kaliteli plan, program, projeleri ekonomik olarak en sağlam ve sağlıklı yaparım. Sosyal, kültürel, sanatsal, sportif, ekonomik, sağlık, ilim, bilim, teknik, teknolojik, tarım, hayvancılık alanlarında gelişmeleri sağlarım. Halkımın düşünce ve görüşlerini alırım. İstek, öneri ve gereksinimlerini karşılarım. Halkıma danıştığım içinde; halkım tarafından eleştirilmem, yerilmem, yargılanmam, sorgulanmam. Böylece hata, yanlış, kötü işler yapmam. Param mı var? Modern, yaşanabilir, her gereksinimi karşılayan yatırımlar yaparım, yaptırırım. Açık, net, saydam olur, bilgilendirerek hareket ederim. Okula mı ihtiyaç var? Okul ihtiyacını, huzur evi ihtiyacını, spor alanlarını, Z Kütüphanesini, yolları, boş arsaların kötü görünümünü ve yüzlerce güzelliği yaparım. Sadece fikir üretmeyen belediye meclisim ile hareket etmem.  Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı örnek alırım. Halkın aleyhine yönetim oluşturan tek parti yönetimini,  Demirel’i, Ecevit’i, Mesut Yılmaz’ı, Tansu’yu, darbeci hükümetlerin icraatlarını hiç mi hiç, zere kadar örnek almam. Halkın yönetime katılımını “katılımcı demokrasi” gereği ve İslam ilkelerine uymanın mutlak doğruluğu için mutlaka sağlarım. 

Bir de güreş yapılıyor, diye şikeli, güreş oyunları düzenlensin! “Milletin, devletin emekleri har vurulup, boşa savrulsun!” Oysa ilçemizde okul yetersizliği nedeni ile ikili öğretim yapılmaktadır! Bir de prefabrik barakalarda eğitim- öğretim görülmektedir! Bunları bilip de ikaz- uyarı için söylemeyenler, doğruyu, gerçekleri halktan gizleyenler; doğru, dürüst, hak mümin Müslüman olamaz. Bu aciz, zaaf, sefil, rezil, zelil duruma düşmemek için bendeniz hak olanı hakça söylemeyi görev kabul ediyorum. Hiçbir sözcüğüm, tümcem eksik, hatalı, yalan, yanlış değildir. Bendeniz ne yalan söyler. Nede yalan yere yemin ederim. Bencil, hodkâm, egoist değil; dosdoğru istikamette diğerkâm insanım.

Ben olsam, çalıştırdığım elemanların haklarını da tam veririm. Belediye gibi; elemanı, işçiyi, memuru günde 12 saat çalıştırıp, 8 saat üzerinden ücret vermem! Alın teri, emek, hak- hukuk tam, eksiksiz, doğru, dürüst ödenmelidir. “Bu dünyanın üstü olduğu gibi altı ve diğeri- öteside asla unutulmamalıdır. Zaten bu düşünülebilse, hiçbir kötülük, eksiklik, yanlışlık, zalimlik, zulüm olmaz.” 

Devlet, belediye, millet olarak topyekûn her türlü bağımlılıklarla mücadele edilmeli. “Alkol, uyuşturucu, zararlı, kötü alışkanlık edinilmemesi için çok yönlü bilgilendirme, bilinçlendirme çalışması yapılmalı. Maddeye yoğunlaşma önlenmeli. Alkol satan yerler, satmaması için ikna edilmeli. Alkol satan yerlerden alışveriş yapılmamalı. Açık yerlerde ve marketlerin en görünen yerlerinde tüm yasal sınırlamalara rağmen; alkol, tütün ürünleri satılması hala devam etmektedir! Hala kapalı alanlarda tütün, sigara içilmekte, önüne gelen kaçak tütün satmaktadır! Marketler hala gözde yerlerde sigara, alkol- içki satmaktadır!” 

Bu yapılan yanlış, saçma sapan, düşüncesizce işler; ülkemize, devletimize, Ak Parti Hükümetimize zarar vermektedir. Bu yapılan yanlışlıklardan İlçe Ak Parti Başkanlığı’nın bile haberi yok! “Astığım astık, kestiğim kestik! Akla düşen yapılıyor!” Bu gibi yapılan yanlışlar; hiçbir olumlu, iyi, güzel, doğru, yararlı hizmeti olmayan CHP, HDP gibi siyasi partilerin oy almasını, taraf bulmasını sağlıyor. Bu milletin emeklerinin boşa çıkmasına neden oluyor.

Bağımlılığa karşı mutlaka psikoteknik, beyin iyileştirilmesi yapılmalı.  ANATEM tedavi uygulanmalı. Bağımlılık beyinde psikolojik ve biyolojik hasar yapmaktadır. Zararlı maddeler sporla, sauna ile beslenme, tedavi yolu uygulanarak vücuttan atılmalı. Beyin ve vücuda kondisyon çalışması yapılmalı. Tedavi, iyileştirme yapılırken; bağımlı insana meşguliyet temin edilmeli. Güzel sanatlar, dini ibadet, müzik tedavisi sürdürülmeli. Sigara, alkol, uyuşturucu, kokain, esrar, ekstazi, eroin, kumar, şans oyunları gibi 100’den fazla zararlı madde beyni olumsuz etkileyip, hasta etmektedir. Zararlı maddeler beyni tahrip ettiğinden, kimyasını, yapısını bozduğundan; doğru düşünüp, gerçeği yakalama yapamamaktadır. Tedavide ödül sistemi de uygulanmalı. 

“Bağımlılık bir çeşit beyin hastalığıdır.” Dopamin beyinde oluşan kimyasal maddelerden bir tanesidir. Dopamin geçici bir mutluluk verir. Sonrasında pişmanlık, utanma duygusu, depresyon, delilik, doğru ve gerçekçi düşünememe olarak devam eder. 100’den fazla zararlı, kötü, uyuşturucu madde vardır. Bunların tümü ülkemizde bulunmaktadır. Ülkemizde karanlık, kirli, terörist yaratıklar; tüm dünyanın %80 uyuşturucusunu temin etmektedir! Anasından sağlıklı doğan bebek; çocuk olduğunda,  genç, orta yaşa geldiğinde, işe yaramaz duruma gelmektedir! Bunda önce ailenin sonrasında öğretmen, imam, devlet yetkililerin büyük suçu, günahı vardır. Çoğunluk üzerine düşen görev ve sorumluluğu yapmamaktadır. “Belediye, imamlarla yaptığı yemekli toplantıyı bile meyhanede yapmaktadır! İmamlar buna tepki vermemiştir! Böyle kel başa şimşir tarağı yakışır!”

Bağımlılık tedavi edilmezse; delilik, erken bunama, bilinç kaybı, sayıklama, saçmalama, vehim, kuruntu, hayal görme, işitme özrü, zekâ kaybı, hafıza kaybı, zihin karmaşası, beyin buruşması- bozulması olur. Çok alkol, uyuşturucu alanlarda zehirlenme, ölme meydana gelir! 

Pek çok konuda bağımlılık oluşur. Aşkta bağımlılık bir sersemlik, aptallık oluşturur. Alışveriş bağımlılığı, televizyon izleme bağımlılığı, telefon, internet bağımlılığı, çok yeme bağımlılığı, kumar oynama bağımlılığı, maç izleme de zararlı bağımlılıklardandır. Bunlar ölçüsüz, dengesiz, manyakça, aptalca, saçma sapan bağımlılıklardır. “Emperyalizmin, kapitalizmin, sömürünün, uyuşturmanın fırıldaklarıdır.” 

Dünyada 7,5 milyar insan vardır. 180 milyon kişi uyuşturucu bağımlısıdır. 30 milyon kişi sentetik uyuşturucu kullanmaktadır. 30 milyon kişi kokain, 8 milyon kişi afyon kullanmaktadır! 

Genellikle 25 yaş üstü kişiler kumar bağımlısıdır. “Kumar oynama, alkol alma, sigara içme aynı kişide daha çok bulunmaktadır.” “Uyuşturucu kullananların %57’si alkol kullanır.” Dünyada alkol kullananların sayısı 2 milyar 76 milyon kişidir. 

“Cinayetlerin %85’i, ırza tecavüzlerin %50’si, şiddet olaylarının %55’i, trafik kazalarının %85’i, kadına şiddetin %70’i bu zararlı, kötü bağımlılıktan, zararlı alışkanlıklardan olmaktadır!” Dünyada her yıl 3,5 milyon birey bu zararlı alkol, uyuşturucu bağımlısı olmaktadır! Bize düşen görev, ödev, yükümlük, sorumluluk ise; önce kendimizi, sonra yakınlarımız, daha sonra herkesi bu bataklıktan, pislikten kurtarmaktır. “Bu zararlı madde satanlardan alışveriş yapmamalı. İnsanlara zarar verenleri iyiliklerimizle azaltmalı. “Yanı iyiliği yayarak, kötülükleri azaltmalıyız. Yerine göre kötülükleri önlemeliyiz.” Herkes üzerine düşen görevi bireysel ve ekip halinde mutlaka yapmalıdır. Aksi halde bela bizi de gelip bulmaktadır!” Bu zararlı, kötü maddelerin, bağımlılık yapanların yaygınlaşmasını isteyen şer güçler, emperyalist çıkarcı asalaklar vardır. “Yeşilay bile gerçekçi doğru mücadele yapmamaktadır. Bunu bilerek bilinçli yazıyorum.” Görevini tam yapmayanları demokratik hakkımı kullanarak; eleştiriyor, kınıyor, protesto ediyorum. “ Bağımlı olanlar, İlçe Kaymakamlığımızdan tedavi için her türlü yardımı alabilirler. Her bağımlı kişi ve ailesi mülkü amirlere başvurabilir.”

Bu yazı ile geçen haftaki yazım olan “ İlçemizde Yapılan Yanlış uygulamalar,” adlı yazı ile birlikte lütfen okuyunuz.

Yazarın Diğer Yazıları