Yaratan Rabbinin adı ile OKU! Ülkemiz Batılılaşalı beri batmaya, Batılılaşalım derken, batıl olmaya devam etmektedir! Batıl oldukça da batağa batmayı sürdürmektedir! Uyguladığı eğitim- öğretim, kültür, sanat programları ile çok miktarda sapık saldırgan komünist terörist yetiştirmektedir! İlim, bilim, kültür, sanat, teknik, teknoloji, insan olma öğretme yerine; insanları insanlıktan çıkaracak ideolojik programlar uygulamayı sürdürmektedir! Bu müfredat ile bir numaralı serseri manyak, sapık, sapkın, azgın, ateist komünist, saldırgan terörist, yıkıcı, yakıcı, yok edici, bölücü komünist yetişmektedir. Buna cumhuriyet öncesi dönemde başlandı. Cumhuriyet döneminde tam hızla devam edilmektedir!
1950 yılına kadar rejim bunun okulunu Köy Enstitüleri olarak kurdu. Halkevleri ile diğer derneklerle, yasal ve yasa dışı kurumlarla destekledi. Atatürkçülük adına; vatan, millet, devlet, bayrak, din, iman, insanlık düşmanı yetiştirildi. Bugün Atatürk ve Atatürkçülük adına bile teröre destek verilmektedir! Ortak hareket edilmektedir. Terör olaylarında, yıkıcı, yok edici yürüyüş ve mitinglerde de birliktedirler! Terör örgütleri ile meydanlarda terör eylemleri yapmaktadırlar. Terör eylemlerine destek verenlerin yasal kurum olanı CHP+ HDP+ TTB+TMMOB+ KESK+ EĞİTİM –SEN+DİSK+ ADD+ TGB+ DERİN DEVLET+BİR KISIM YARGI+ BİR KISIM POLİS+BİR KISIM ASKER… İllegal terörist örgütlerle sokak, cadde, meydan yakmakta, yıkmakta, öldürmekte, birbiri ile iç içe çalışmaktadırlar! “1 Mayıs Bayramı’nda terör yaparlar!” “2013 Gezi olaylarında bir ay boyunca 80 İlimizde ve pek çok İlçede terör yaptılar!” “Kadıköy ve Bakırköy’de LGBTİ’ye özgürlük isterler!” “ 30 gün önce yine Kartal’da hep birlikte eylemde idiler!”
“22 Temmuz 2013 gününe kadar sadece PKK 95.000 terör eylem saldırısı yaptı! Ona pek çok komünist örgüt destek verdi! Kınayanı bile olmadı! DHKP-C, TİKKO, MLKP, TKP ve diğer onlarca sol, komünist örgüt terör eylemi yaptı! Yine hep birlikte idiler. Darvin’in maymunları, Lenin’in konuşan hayvanları (kendileri insanı böyle tanımlıyor), KARL MARKS, LENİN, STALİN, MAO, CASTRO, CHE çocukları hep yakma, yıkma, katletme işini tüm dünyada hep birlikte sürdürmektedir! Küresel terör oluşturmaktadırlar. “Bugün itibarı ile sadece AK PARTİ ile MHP vatan, millet, devlet, bayrak adına çalışmaktadır. İslam’da cemaat olayını ümmeti bölme olayı olarak görüyorum.” Cemaat olarak da sadece İsmailağa Cemaat lideri şimdilik cemaatini bilgilendirip, bilinçlendirmektedir.” Diğerleri hindi gibi pek düşünceli değildir. Kullanılmaya uygundur! Kullanılanı da çok sayıdadır!
T. C. Devletimiz yasaları ile hükümetleri ile belediyeleri ile hep, çok yanlış yapmayı sürdürmektedir! HDP= PKK belediyeleri gelir kaynaklarını PKK terör yapılanmasına aktarıyor! Devlet 40 yıldır ağzını açıp bakıyor! PKK terör yapıyor! Teröre hazırlık yapıyor! Gerekli önlemleri almıyor! 2013 yılı başında PKK, çözüm süreci, barış diye devleti ayakta uyuttu! Kendi dağlardaki, kamplardaki, mağaralardaki silahlarını kentlere getirip, yerleştirdi! Evleri kale yaptı! Sokaklara barikatlar kurdu. Çukurlar, hendekler açtı! Yer altında gizli giriş- çıkış yerleri yaptı! Savaşı 22 Temmuz 2015 günü tekrar başlattı! Aradan geçen 1,5 yıl içinde belki 10 binden fazla saldırı yapmıştır! Son bir yıl içinde 17 araç patlatıldı! 372 kişi şehit oldu. 1.178 kişi terör saldırılarında şehit oldu! Bugün 19.12.2016 günü itibarı ile hala ülke içinde ve dışında pek çok terör örgütü ile devletimiz savaş ediyor! Millet yok oluyor! Şehirler yakılıp, yıkılıp, tahrip ediliyor! Kentler harabeye dönüyor! Devletin, milletin kaynakları harcanıyor!
Devletin resmi kurumlarını teröristler ele geçirmiş. Fetö dini kullanarak bunu münafıkça yaptı. Sürekli her sınav sorularını çaldılar! Örgütlenerek devlete yerleştiler! 190,000 taşınmaz mal, 1,100 okul, 1,1000 kadarda yurt, 2,000 dershane edindiler. Yurt dışında 170 ülkede de örgütlendiler. 170 ülkede 2,500’den fazla okul yaptılar. Milletimizin, devletimizin kaynaklarını çalarak; devlet, millet aleyhinde kullandılar. Emperyalist kudurmuş köpeklerle işbirliği yaparak da 15 Temmuz 2016 günü ülkemizde darbe yapmaya kalkıştılar. 6 saat içinde 248 kişi şehit ettiler. 2,198 kişiyi de gazi ettiler.
Devlet doğudaki 22 İlde hiçbir zaman güvenliği sağlayamadığı için PKK ve yandaşları sınavlarda kopya çektiler. İdeolojik nedenlerle devlete, belediyelere yerleştiler! Devleti, milleti soyup, PKK örgütüne aktardılar. Devlet, bunlarla mücadele edecek vatansever, milletsever insanları bile yeterince yetiştiremedi. Çünkü devletin resmi ideolojik rejimi habis olduğu için pislik yetiştirdi! Bu bilerek, plan- program dâhilinde en çok 1923- 1950, 1968- 1980, 1997- 2003 yılları arasında yapıldı.
HDP+PKK Belediyeleri ve Fetö; insanları terörist yapmak için gelirini haram yere harcarken, diğer belediyelerde insana yeterince yatırım yapmamaktadır! Üstüne vazife olmayan işlere milletin parasını yersiz, haksız, gereksiz yere harcamaktadır. Hak- hukuk çiğnemektedir. “Herkes yaşadığı köy, mahalle, İlçe, İl, ülkesi için fikir, hizmet düşüncesi üretsin. Çözüm yolu göstersin. Bendeniz yaşadığım 55 bin nüfuslu İlçem için fikir üretmeye çalışıyorum. Çözüm yolu buluyorum. Akıllı zeki olanlar yararlanabilir.
“Belediyemiz, kentin alt yapısı yok iken, açılan yeni yollar toprak iken, kaldırımlar oluşturulmamış iken, kentin WC ihtiyacı bile giderilmemişken, öğrenciye burs vermezken, fakirin- fukaranın çatısı, bacası, penceresi, kapısı kırık iken; gidip de şehrin merkez caddelerindeki binalarına mantolama yapmaktadır! Ücretini taksitle bile almamaktadır. Milletin, devletin parasını özel bazı kişilere hibe yapmaktadır! Meclis üyeleri bile hangi şirkete kaç liraya bu mantolama işlerinin ihale edilip, yaptırıldığını bilmiyor! Hepsi bilmeden onaylamış!
Otopark yeri yeterli değilken, okul gereksinimi varken, boş araziler dikenlik iken, temizlik yeterince yapılmazken; ilmi, bilimsel, sportif, teknolojik, kültürel, sosyal hayat ihtiyacı giderilmemişken, gidip de en zengin kişilerin binalarını boyama, mantolama yapmak; akla, mantığa, sağduyuya, hakka- hukuka, hakkaniyete, ahlaka, edebe, insanlığa, İslam’a uygun değil diye düşünüyorum. Bu makul, mantıklı, doğru, gerçekçi değildir. Beğeni neni de hiç görmedim. Herkes benim verdiği KDV, ÖTV, su parası, emlak, arsa, arazi vergimle bunu yapıyor. Hakkımı helal etmiyorum, diyor. Eğer yapmak durumunda ise parasını emlak sahibinden almalı, diyorlar.
Şehrin kadın ve erkek sığınma evi yokken, huzur evi yapılmamışken, engellilerin evlerine gidebilmesi için rampa yapılmamışken, üst geçitlere yürüyen merdiven yokken, alt geçit ihtiyacı karşılanmamışken; belediye üstüne vazife olmayan işlerle meşgul olmaktadır. Oysa 1050 m2 olan Akçat Okulu bu işler için kullanıla bilinir. Yalakdere’nin Jandarma Karakolu ve lojmanları Milli Emlak’a devredilmiş. Verimli hale getirile bilinir.
İlçemizde havuzlu, fıskiyeli, park- bahçe, eğlence, dinlence yerler yapılmamışken, şelaleli modern yerler yokken; gidip, pek çok ana caddede özel mülkiyete ait binaların boya, mantolama, düzenleme yapılması doğru değildir. Hastanemizde onlarca cihaz eksikliği varken, mahalle yolları bakımsız iken, kırsalın onlarca ihtiyacı dile getirilirken, özel mülkiyete ait binalara milletin parasının harcaması hak- hukuk, adalet değildir. Zulümdür! Okullarla yeterince ilgilenilmezken, özellikle şehrin merkezindeki özel binalara kamu parasının harcanmasına halkımız sıcak bakmamaktadır. “Bu sadece İlçemizde değil pek çok şehrimizde böyle yapılmaktadır.” Şehir bu şekilde güzelleşmez. Eğitime- öğretime sağlığa, bayındır olmaya önem ve değer vererek, insanı güzelleştirerek estetikleşir. Aksi halde terörist bir gün gelir! İnsanı ile birlikte mal, can, canan, nesil, iffet, servet yakar, yıkar, yok eder! Bunun için diyoruz ki; önce insani estetik, iyi, güzel, doğru, dürüst yapalım. İnsana yatırım yapalım.
İlçemizde, Balık Adası’nda bir balıkçı barınağı var. Bu balıkçı barınağına açılan kanalda 3 metre uzunluğunda bir atık su borusu var. Bu boru su akıntısını önlediğinden, bu barınak çöp alanına dönüşmektedir! Bu borunun seviyesinin 50 cm. değiştirilmesi ile su akıntısının sağlanacağı, çöplük olmaktan kurtulacağı defalarca farklı kişilerce yazılı- sözlü müracaatla anlatıldı. Ama tüm müracaatlar olumsuz cevaplandırıldı! Olmaz, denildi! Bu boru İlimiz dışında bile anlatılmaktadır! Sorun belli. Çözüm yolu belli. Ama çözüm yapacak yok!
15 yıl önce İlçemizde Karamürsel Amiral Okulu en modern şekilde yapıldı. Şimdi o binayı yıkıp, altına otopark yaparak, tekrar okul yapalım, diyorlar! O otoparkta 15 tonluk bomba patlatıldığında, bir bayram günü 2 bin öğrenci, veli, izleyici katledilir! Bizim ülkemiz terör ülkesidir. Gidip okulun altına otopark yapılmaz, yapılmamalı. Bu şehrin içindeki 4 metre genişliğindeki trafiği da felç eder. Bir iş yaparken, olur- olmaz tüm alternatifler düşünülmelidir. Bir stratejik yüksek kaliteli uzmana danışılmalı. Ben dedim, olur- olmalı, demekle işler hep yaz- boz olmaktadır.
İlçemiz devlet karayolunda “daldı- çıktı” yapılacak. Bu dal- çık yapılırken kirli egzoz dumanının sadece giriş- çıkış kısmından çıkıp; yoğun kirlik oluşturmaması için, havalandırma bacaları konmalı. Aksi halde giriş- çıkış bölgesinde çok hava kirliliği olur. Sağlığı tehdit eder.
“Bizler onun için eğitim- öğretim, yetenek, beceri, sorumluluk sahibi olma konusunda çok yazıyorum. Akıllı, zeki olan anlattıklarımızdan ders alır. Olmayan ise bize kızar, sanırım. Ama dost doğruyu söyler. Her şeyin en doğru, iyi, güzel, yararlı, olumlu şekilde olmasını ister. Komünistler ise böyle olumlu, yararlı olmasını istemez. İstismar etmek için her şeyin sorunlu, yanlış, bozuk olmasını ister. Onun için komünist sapıklar hep yıkıcı, yok edici, bozguncu, olumsuz, zararlıdır.”
İlçemizin Cumhuriyet Caddesi’nde 1999 deprem sonrası 6 yılda 6 defa kaldırım ve yolda tam ve kısmen değişiklik yapıldı! Yine depremden sonra ilhan Çınar Alanı’ndaki fıskiyeli ışıklandırılmış havuzlar, oturma yerleri bozuldu. Alanın toprağı derinlemesine boşaltılarak, yine benzer malzeme ile dolduruldu!
Yollarda yeni yapılan kilitli taşlar söküldü. Köylere getirilebilir, olmasına rağmen deniz kenarına dolgu malzemesi olarak döküldü! Salı Pazarı- M. A. Ersoy Bulvarı’nda da 6 yılda 3 defa dikilen ağaçlar sökülerek, tekrar yenisi dikildi. Bütün bunları tüm düşünce yöntemlerini kullanarak anlamaya çalışıyorum. Ne ben ne de başkaları hala anlamış değildir! Bu yapılan israf, savurganlık, yanlışlıklar terör gibi ülkemize kan kaybettiriyor! Güçsüz, kuvvetsiz bırakıyor. İşi, yaz-boz tahtasına çevirip, milli serveti har vurup; savurmamak, birilerine akmasına oluk oluşturmamak gerekiyor. Yüce Allah’ın hoşuna gitmeyecek yanlış, haram, günah işler yapmamalı. Yasaları arkadan dolanmamalı.
Pazar yerini, oto parkı deniz kenarına yapma yerine; modern şekilde kalıcı olarak daha uygun yer seçilmeli. Şehrin estetiğinde herkes üstüne düşen görevi tam anlamı ile yapsa, eksik kalmaz. “Büyük yatırımlar yapılırken, katılımcı demokrasi gereği halkın görüşleri alınmalıdır. Aksi halde yapılan işleri eleştiren, sorgulayan, yeren çok olur ve de olmaktadır.”
İlhan Çınar Alanı’na Palmiye ağaçları dikildi. Oysa bölgemizin iklimine uygun farklı güzel ağaçlar dikilse çok daha iyi olurdu. Dalı, yaprağı, çiçeği, gölgesi olmayan Akdeniz iklim yapısına uygun ağaçları dikmek, doğru bir tercih olmamıştır.
Belediyemiz ulaşımda halkımıza ucuz hizmet sunmalı. Kooperatife bağlı dolmuşçuluk yapan minibüsler, ülkemizde yıllık enflasyon %7 olduğunda bile %25 zam yapmaktadır. Minibüsün ilk kalkış durağından binemeyenler, ayakta yolculuk yapmaktadır! Gölcük Belediyesi, öğrencileri Yalova’ya bedava götürüp getirmektedir. Eğitime- öğretime, öğrenciye kâr amacı gütmeden, Allah cc. İçin hizmet sunmalı. Maddi durumu iyi olmayanlara harçlık verilmeli. İşte o zaman komünist, materyalist, terörist, anarşist, canı- katil, serseri olmaz. Kışlık giysisi olmayanlar giyindirilmeli. Sokakta kalanlara kalacak yer temin edilmeli. Bu üstümüze vazife olmayan yerlere para harcamaktan, israf yapmaktan, yap- boz yapmaktan çok daha hayırlıdır.
Birileri diyor ki; benim evimin önünden 12 çuval atık maddeyi almaya para istiyorlar. On, on beş milyonluk değerdeki binaları benim param ile mantolama yapıyorlar. Benim evimin yanındaki boş arazinin dikenini kesmiyorlar. Ama özel mülkiyet binalarına devletin, milletin parasını harcıyorlar. Bizim mahallenin yolumu yapmıyorlar. Özel binalara para harcıyorlar. Bana bir su şebeke vanasını para ile takıyorlar. Özel binalara milyonlarca para harcıyorlar. “Sadece meclis kararları ile büyük yatırımları yapmamalı. Halkın görüşleri alınmalı. Düşünceleri değerlendirilmeli. Bu katılımcı demokrasinin ve hak- hukuk çizgisinde olmanın gereğidir.”
“Bir karar çıkarırsın. Herkes binasını yaparken tam, eksiksiz, iskân alabilecek durumda yapmalıdır. Yapmayanlar 3 yıl içinde tamamlayacaktır.” Herkes kendi işini yapar, yapmalı. Yapmazsa, belediye yapar, parasını ondan alır. Bu yabancı ülkelerde böyle yapılmaktadır. İki yıl önce Belarus’e gittim. Devlet özel binalara yaptığı hizmetin bedelini apartman sakinlerinden taksitle alıyordu.
İlçemize bacasız sanayi, turizm, kültür, sanat, ticaret, eğitim merkezi yapalım. Tanıtıma önem verelim. Çağrı yapıp, kolaylıklar sağlayalım. Tarım ve hayvancılık gıda sanayisi kuralım. Ağaç işleri, ahşap işleri, mobilya sanayisi oluşturalım. İlçemize 5 tane rüzgâr enerji gülü kurarsak, İlçemizin tüm eklektiğini kW/h 10 kuruştan karşılarız. Bunu yapan, başaran belediyeler, yönetimler vardır. Cenazeleri tarım arazileri satın alıp, toprağa vermek yerine; kamu arazisi olan ormanlara defnedelim. Bunu böyle yapan yerleşkeler vardır.
İlçemizde ağaç fidanı dikiliyor. Ağaçlar her 2- 3 yılda bir budama maksadı ile gövdeden kesiliyor! Çiçek ağaçlarının dalları bile 1 metre uzamadan gövdeye yakın yerden kesiliyor! “Ağacın dikilme amacı; güzel, yeşil görünüm olsun. İnsanlara gölge yapsın. Havayı temizlesin.” Dal budak yapmadan kesilecek ağaç niçin dikiliyor? O şekilde kesilen ağaçlar, ozmos olayını gerçekleştiremediğinden, bazıları da kurumaktadır!
Devlet, milletin bütününe hizmet etmeyi hedeflemeli. Birilerine hizmet etmeyi amaç edinmemeli. Milletin parası millete hizmet etmek için bilimsel ve doğru harcanmalı. Şehir merkezindeki 5- 9 katlı binaların boyanmasına, mantolanmasına harcanmamalı. Yap – boz yapmamalı. Kalıcı, stratejik yüksek standartlı, kaliteli işler yapmalı. Bu şehirlerde yapılacak çok daha önemli işler, görevler, ödevler vardır. Bizden sadece hatırlatması! Günah bizden gitti! Haksızlık edenler hesabını düşünsün. Kul hakkı önemlidir. Bu hak imandan, ibadetten alınacaktır. Ben bu yanlış uygulamadan doğan hakkı helal edeni hiç görmedim.
İyi bir eğitim- öğretim için insana öncelikle doğru yatırımlar yapmalı. İlim, bilim, sanat, kültür, spor, teknik, teknolojik gelişme sağlanmalı. Tarım, hayvancılık, ziraat konusunda yatırım yapmalı. Öğretim- eğitim insanın bedenine, aklına, zihnine, genlerine, ruhuna hitap etmeli. Etkili, aktif eğitim sürdürülmeli. Hedef, içerik, süreç planlanıp, projelendirilmeli. Net, tutarlı, kararlı, dosdoğru davranmalı. Öğrenci yetiştirilmeden önce; aile, anne ve baba yetiştirilmeli. Sonra öğretmenler, imamlar iyi yetiştirilmeli. Bunu yapmadan öğrenci yetiştirilemez. Okul yönetimi yönetimde, öğretmende stratejik yüksek standartta kaliteli olmalı. Eğitim müfredatı ülke ve dünya koşullarına, ihtiyacına göre hazırlanmalı. Ama bu yanlışlıklarla bunlar olmaz.
İlçelerde okul ihtiyacı varken, devlet gidip öğretmenevi yapmaz. Öğretmenevleri öğretmenleri mesai saati dışında oyunda, kumarda, alkol almakta, yılbaşlarında dansöz oynatmakta mekân olmaktadır.
Üstün zekâlı öğrenciler, özel öğretmenler tarafından modern özel okullarda yetiştirilmeli. Fiziksel, sosyal, kişilik, ahlak, yaratıcı güç, üretken, mucit olmalı. Görsel sanatlarda, ilimde, bilimde, teknikte ilerde olmalı. Sanatsal, kültürel, teknik, teknolojik, vatan, millet, insanlık yararına çalışacak zihniyet taşımalı. Olumlu, yapıcı, yararlı olmalı. İslam’a, insanlığa, evrensel, milli değerlere bağlı olmalı. Net, tutarlı, kararlı, özenli, doğru değerli olmalı. Aile, öğretmen, okul yönetimi, müfredat bir tek vücut gibi işlemeli. Stratejik yüksek standart kalitesinde her iş, görev yapılmalı. Öğrenciyi olumlu ve bilimsel etkilemeli. Öğrenmeye fırsat tanımalı. İhtiyaca uygun müfredat düzenlemeli. İçerik; ilmi, bilimsel, ahlaksal olmalı. Teorik, uygulama, deney, keşif, mucit olarak mürşit olmalı. Başarı yakalayamayan devreden çıkarılmalı. Yanlış yapanlar, görevden alınmalı.
İlçemizde yapılan pek çok iş; bilimsel, teknik, teknolojik, mimari, mühendislik açısından felaket ve berbat durumdadır. Mahallerde kaldırım yok. Olan da 1 metre genişliğindedir. Üzerine çöp konteynerler, direkler, trafik levha direkleri konulmuş. İnsanlar Pazar arabalarını, bebek arabalarını araba yolundan çekiyor. Esnaf da olan kaldırımı kapatmış. Araba yollarını tek yönlü yapmalı. Kaldırımları genişletmeli.
İzmit- Yalova arasında raylı sistem, hızlı feribot çalıştırmalı. 1900’lu yıllarından kalan hantal gemileri ulaşımdan çekmeli. Yaya ve bisiklet yolları yapmalı. Sahilde kiralık bisiklet koyma yeri yapılmış. Ama bisiklet yolu yapılmamış. Yarın o bisikletler kazaya neden olacaktır! Sahil yürüyüş parkurunda bisiklet sürdürülmemeli. Bir insana, yaşlıya, çocuğa çarpan bisiklet ölümlere neden olabilir!
İlçemizde konut sayısından çok taşıt var. Ama taşıtların konması için apartman altlarının garaj yapılması gerekmektedir. İlçemizde sinema, tiyatro, yüzme yerleri yok. Yeterli spor alanları da yok. Şehir planlanırken, üniversitelerden teknik eleman almalı. 10 katlı apartmanları sıra halinde yaptırıp, kuzeyinde de 4 katlı apartman yaptırmamalı. İnsanlar değil güneş ışığı görmesi, gün ışığı bile almamaktadır. Devlet yolu altı bu şekilde yapılmıştır.
Belediye düğün salonları diğer özel salonlardan 4 - 7 kat daha pahalıdır. Belediyeye ait bir düğün salonu sadece kira olarak 2,700 liradır. Diğer salon ise sadece kiralık verilmemektedir! Aparatları ile veya yiyecekleri ile en ucuz fiyatı 6,000 liradır! Oysa devlet, belediye; evlenene, ev yapana, zorda olana yardım yapması gerekirken; kazıklamaktadır! “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın,” özlü sözü; milleti kazıklat ki, birileri kazansına dönüştürüldü! Ülkemizde asgari ücret ile çalışan 6 milyon insan var. Yanı 1,300 lira asgari aylık ücretle çalışmaktadır. Birde kayıt dışı, asgari ücretin yarı fiyatına 15 saat çalıştırılanlar var! Bunlar nasıl düğün yapacak? Nasıl geçim sağlayacaklar?
İlçemizde telefon vericileri kurulmaktadır! Bazen İlçe merkezinde boş bir arsaya, mezarlığa, bir yüksek apartmanın üstüne yerleştirilmektedir. Bilimsel olarak bu vericilerin sağlığa zararlıları biliniyor. Bunlar kimsen izin alınarak kurulmaktadır? Bir apartman çatısına monte ediliyor. O apartman sahibi gelir elde ediyor. Bitişiktekilerde kanser oluyor! İlçe merkezinin arkasındaki dağda kurulsa daha uygun, yararlı, zararsız olmaz mı? İnsan halkı az, biraz, küçükte olsa azıcık düşünemez mi? Kim kime, dum duma! Ne olursa sessiz, sahipsiz halkımıza olmaktadır.
Bu ideolojik yaklaşımdan; kapitalizmden, komünizmden, faşizmden, dinsiz- imansız davranmaktan kaynaklanmaktadır. Allah cc. İçin; milleti, insanlığı, hakkı- hukuku, doğruluğu, dürüstlüğü, adaleti, hakkaniyeti, edebi, adabı, ilmi, bilimi, güzel ahlakı, gerçekliği düşünen yok! İşinde, görevinde, ödevinde, sorumluluğunda, çalışmalarında; güzel ahlak, iş, kurum, meslek, siyaset, sosyal, ticaret, İslam ahlakı uygulayan yok! Eğitimde, sağlıkta, toplumda artık zafiyetler, acizlikler, şerler insanlığı bozmaktadır! “10.12.2016 günü İstanbul- Beşiktaş- Şehitler Tepesi’nde PKK bombalı araç patlattı! 37 kişisi polis, 44 kişi şehit oldu! 155 kişi yaralandı.” “Aradan 7 gün geçti. “ Bugün 17.12.2016 günüdür. Kayseri’de bombalı araç patlatıldı! 13 asker şehit oldu! 12 kişi ağır, 56 kişi yaralandı!” okullarda dinsizliği – imansızlığı, ideolojiyi, putçuluğu, Darvin’in “insanlar maymundan türemedir, ”teorisini öğretirsen; sonuç böyle fecaat olur! Lenin’in; “insan konuşan hayvandır,” tezini öğretirsen; insanlar böyle aşağıların aşağısı hayvan gibi davranır. İslam dinini düşman görüp, hak Müslümanları düşman görerek, hareket edersen; böyle sapık saldırganlar oluşur! İlim, irfan, medeniyetin olmadığı bir okul ancak adi, kahpe, katil- cani, alçak yetiştirir.
Atatürkçülük adında yapay, olmayan bir ideoloji türetip, sürekli onu öğretirsen, durum işte böyle felaket olur! En Atatürkçü, ADD adındaki dernektir. O da her zaman alanlarda vatan, millet, devlet, bayrak, din- iman düşmanları ile yıkıcılık yapmaktadır. Atatürk resimleri APO katil manyağı ile Che ile Karl Marks, Lenin, Stalin, Mao, Fidel Castro ile beraberdir. Orada hiçbir zaman bir Türk Bayrağı da görmüş değilim. Atatürkçülük adı altında yutturularak dinsiz- imansız, zalim, gaddar, katil, hain kalleş, kahpe yetiştirilmektedir. İnsanların iki dünyası böylece cehenneme dönüştürülmektedir! Ben sadece olayları, olguları, doğruları, gerçekleri, bilimsel olarak dosdoğru olan gerçekleri objektif olarak yazıyorum. 30 yıl öğretmenliğim esnasında teftişime gelen komünist müfettişler bile bana şöyle dediler: “ Atatürk’ü, Atatürkçülüğü az öğretiyorsun. Daha çok öğret. Sadece Atatürk’ü öğretsen bile yeter!” Komünist müfettiş niçin Atatürk ve Atatürkçülüğü öğretmemi ısrarla dayatıyordu. Zaten ben yeterince zaten program gereği öğretiyordum. Çünkü bu rejim her ideolojiden pisliği üretiyor, türetiyor, artırıyordu. İşte bugün ki her türlü anarşistler, teröristler, fitneciler, bozguncular bu uygulamaların eseridir. Makalem çok uzun oldu. Ama boş filim izlemekten, hayâlı hikâye, roman okumaktan, fuzuli malumat dolu gazeteye bakmaktan çok daha iyidir. Bir başka yerden bu bilgileri almanız mümkün değildir.
Bizden sadece söylemesi! Kimseye baskı, dayatma, hakaret, hakkına -hukukuna saldırma yapmıyoruz. Terörist örgütlerin olan basın, yayın, medya, sosyal medya kurumları 2 ay öncesine kadar 200’den çok daha fazla idi. Bunları savunan ana muhalefet partisi var, vardır! Hükümette bunları şimdiye kadar yaşattı!
Bir tanıdık, yüksek binası belediye tarafından ücretsiz mantolanan kişiye soruyor: “ Belediye binanızı mantolama yaptırıyor. Buna karşılık bir bedel ödeyecek misiniz?- Hayır, diyor. – Ama bu bir hak hukuk meselesidir. Doğru değil, helal da olmaz, diyor. – O da cevap veriyor: Biz belediyeye gel de binalarımızı mantolama yap mı dedik. Yapmasa idi.
Yatırımlar stratejik yüksek verimlilikte, yüksek standart ve kalitede olmalı. Herkes kamudan yararlanabilmeli. Kaynaklar verimli kullanılmalı. Çevreye, insana değer vererek işler yapılmalı. Sokaklar, halk sokağa çıkmadan, erkenden her gün ve gün ortasında bile temizlenmeli. Halkın temizlik konusunda eğitimi yapılmalı. Bugün ne halkımız bu konuda duyarlıdır. Ne de temizlik yeterli yapılmaktadır. Sahildeki oturma bankları anamın ahırından çok daha pis durumdadır! Karadenizlilerin ahırlarına orman ağaç yaprakları serilir. Ahır, bizim sahilden çok daha temizdir. Köpek pisliği, kuru çekirdek kabuğu, su pet şişesi, mısır koçanı yoktur. Sadece sözle işler halledilmez. Vaatlerle işler tamamlanmaz. Sorunlar giderilmez.
İlçemizde belediyeye ait 2 tane düğün salonu var. Milletin parası ile millete hizmet hedefli yapılmış. Ama bu iki düğün salonu özel mülkiyeti olan kişilerin düğün salonundan 4 - 7 kat daha fazlasına kiraya verilmektedir! Devlet ve resmi kurumları halkına hizmet için var olmalı. Soymak, hortumlamak, kazıklamak için işlevini sürdürmemeli. “Bugün asgari ücret 1,300 liradır. Bu para sadece kiraya, elektriğe, suya, doğalgaza, telefona, vergiye yetmemektedir!” Bu insanlar nasıl geçimlerini sağlayacak? Hiç düşünen var mı? Her olayı, olguyu 5N 1K 10 T olarak derinlemesine, kapsamlı sorgulayınız. Sorunları tespit edip, çözüm yollarını bulunuz. “Bir insan kazancının %80’ini KDV, ÖTV, GELİR EVRGİSİ, DİREK VERGİ, DOLAYLI VERGİ OLARAK VERMEKTEDİR!” Tam bir lanetlik kapitalist sömürü sistemi işletilmektedir. Tam bir komünizm köle sistemi çalıştırılmaktadır. Din, iman, insaf, vicdan, merhamet, doğruluk, gerçeklik, hak, hukuk, adalet, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, adap, hayâ, hakça düşünce yok. Düşünce olmayınca uygulamada yok! Allah cc. Islah etsin.
İlimizde turizmin, ticaretin, eğitimin, sağlık hizmetlerinin, insanların ihtiyaçları giderilmeli. Denetimler, teftişler doğru yapılmalı. Gelen müfettiş, kafayı çektirene başarılı rapor vermemeli. Bu çok zaman böyle olmaktadır! Teftişler sadece iş olsun, diye yapılmaktadır. Bunu yangın merdivenlerinde hala görüyoruz. Marka işler yapalım. Ama bunu yapmak için kaliteli, verimli, yüksek standartlı, doğru, dürüst yetişmiş insanlara ihtiyacımız vardır. Biz böylesi insan yetiştirmede çok gerilerde kaldık.
Doğal yaşam parkları yapalım. Aqua parklar yapalım. Halkın okuma, araştırma, spor yapma, medenileşmesini sağlamak için yaygın eğitim sürdürelim. Kötü ve zararlı alışkanlıklardan koruma için etkin çalışmalar yürütelim. Sokaklara ikili, üçlü taşıt parklarına imkân vermeyelim. Dörtyol ışıklarda bölünmüş yol kenarına bile araçlar sürekli park yapmaktadır. Yol kenarındaki ceplerde, yaya kaldırımlarına araçlar park yapmaktadır. Apartmanların giriş- çıkışları park edilmesi ile kapatılmaktadır.
Okullara, hastanelere, ihtiyaç sahiplerine, öğrencilere özel ilgi gösterelim. Bizim ulaşamadığımız insanı, dinsiz- imansız, cani katliamcı örgütler; devlet, millet aleyhinde kullanmaktadır! Belediyeler, mülkü amirlerle, büyükşehir belediyeleri ile sivil toplum örgütlerle iletişim ve diyalog halinde olmalı. “Bir elin nesi var; iki elin sesi var,” sözü doğru bir sözdür. Ekip, takım çalışması yapmalı. Hizmet projelerini halk merkezli yapmalı. Katılımcı demokrasi ile ortak doğru aklı kullanmalı. Halkın görüşleri alınmadan, ipe sapa gelmez işlere para, emek harcamamalı.
Ülkemizde ilkokul, ortaokul, lisede 18 milyon öğrenci, 1 milyon öğretmen vardır. Üniversitede 8 milyon kadar öğrenci, 200 bin akademisyen vardır. Bunlar yeteneklerine göre bir branşta değildir. Öğretmenliğe yeteneği olmayanlarda eğitimci olmuş. Sapığı, serserisi, şaşırmışı hile, sahtelik ile kendine bir ekmek yeme yeri bulmuş! Hayatında hiç kitap okumayan, yazılı sınav kâğıdı okumayan öğretmen var. Mağaradan çıkan öğrenci, öğretmen, eğitimci var. Hala ilkel, şiddetçi, terör yanlısı olanları azınlıkta değildir.
Ailede bu kötü durumdadır. Toplumu zaten terör, anarşi, şiddet, miting, yürüyüş olaylarında görüyoruz. Biz niçin Finlandiya, Singapur’daki eğitim ile bir değiliz, diyorlar. Sen hiç bu ülkeleri gördün mü? İkisinde de 5 milyon nüfus var. Finlandiya’da toplam 176 bin öğrenci üniversitelerde okuyor. Bunun sadece 19 bini her yıl mezun olabiliyor. Yanı başarısız bir eğitim var.
Singapur’da zenginlik çok! Ülkede hayvan beslemek yasak! Kuşlara bile yem vermenin cezası 300 dolardır. Yerler kirlenmesin, diye kuşlara yem vermek yasaklanmıştır. Buda insanlık değildir. Ona buna bakıp, taklit etme yerine; akıllı, zeki, ilmi, bilimsel, ortak uzman aklı kullan. Tüm düşünme yol ve yöntemlerini ortak akıl ile kullan. Doğru, dürüst, bilimsel, özenli işler yap. Yeter ki samimi, iyi niyetli, içtenlikli, doğru, dürüst, akıllı, bilgili, becerikli ol. O zaman her iş en gerçekçi, doğru, dürüst biçimde en güzel, yararlı olur.
Bugün öğretmenlerin çoğu yetenek olarak, beceri olarak, yaratılış olarak eğitimciliğe uygun değildir. Çünkü hiçbir meslek seçimi haslete, yeteneğe göre alınmamıştır. Yeterli eğitimde görmemişler. Lise mezunu, meslek, sanat, veteriner, muhasebe okulu mezunu hala öğretmenlik yapmaktadır. Açık öğretim mezunu öğretmenlik yapmaktadır. Pek çoğu hainlik yapan kurumların, örgütlerin üyesidir. Diğer mesleklerde de bu böyledir.
İyi bir öğretmen; yenilikçi, değişimci, sıra dışı, bütüncül, analizci, sentezci, olumlu, moral verici, motive edici, hak- hukukçu, uygulamacı, hayal gücü geliştirici, disiplinli, özgürlükçü, geliştirici, çevreci, bilimsel, ahlaklı, sorgulayan, benzetim yapabilen, deney yapan, mürşit olan, paylaşan, dinamik, esnek, takım çalışması yapan olmalı. Öğretmen sistemli, pratik, üstünlük kullanabilen, derinlemesine, kapsamlı doğru düşünen, İnovasyon, AR-GE yapabilen olmalı. Her ihtiyaca cevap vermeli. 5N1K2T ile düşünüp, sorgulayabilmeli. Akademik çalışma yapabilmeli. Düşünme biçimlerinin tümünü yapmayı öğretebilmeli. Öğrenciyi hayata hazırlamalı. Başkalarına imrenme, özenme, taklit etme yerine; kendini geliştirici, iyileştirici, yükseltici olmalı. Okul müdürü de mal gibi olmamalı. Üst yöneticiler sorumsuz olmamalı. Herkes verilen görevi her ne bahasına olursa olsun, tam yapmalı. Sevgi, saygı, görgü kuralı, din, iman olmalı. Sürekli kendini geliştirip, yenilemeli. Nitelikli, sevecen, eğitimci olmalı. Acı- sevinç paylaşmalı. Öğretici, yol gösterici, eğitici olmalı. Yıllık plan, ünite planı, günlük plan, 5 yıllık plan yapmalı.
Eğitim: “ İnşa etmek, ayağa kaldırmak, dikmek anlamına gelir. İnsanın doğuştan sahip olduğu yeteneği, güç ve hasletlerin gelişimini sağlamaktır. İnsanı öğretim, eğitim ile topluma, varlığa, hayvanlara, bitkilere, dünyaya, evrene yararlı hale getirmektir.” Bunu becermeyenler eğitim alanından çıkarılmalıdır. Öğretici; yol gösterici, ufuk açıcı, öğretici, dinleyen, zekice akıllı davranan olmalı. Hain, kalleş, kahpe, alçak, canı, serseri, şerli olmamalı.
Konya’da yurtta yangın çıktı! Onlarca öğrenci yandı! Aladağ’da yurtta yangın çıktı! Yurt ahşap ve yangın merdiveni kilitli idi. 12 öğrenci yanarak öldü! Hükümet genelge ve müfettişlerle yangın merdivenleri açık olacak dedi. Daha sonra 3 tane daha yangın çıktı. Yangın merdivenlerinin tümünün kapalı olduğu anlaşıldı. İnsan bu kadar sorumsuz, mal, moloz olmamalı. Bu mallar yüzünden binlerce insanımızı kaybediyoruz. İnsanlar bütün bu sorumsuzluklardan sonra yangın merdivenlerinin hala kilitli olduğunun yüzlerce resmini çekip, televizyonlara gönderdiler! İnsan bu kadar sorumsuz, vurdumduymaz, mal, moloz olursa memleket yönetilemez olur. İnsanlara doğru bilgi kazandırılmazsa, gerçeklere ulaşamaz.
Hazreti Ali diyor ki: “ Bütün dünyayı verseler, buna karşılık karıncanın ağzındaki taneyi almamı isteseler; bu zulmü yapmam.”
Furkan süresi 67. Ayet: “ Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdendir. Onların harcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır.”
Nisa süresi 30. Ayet: “Kim haddi aşarak ve zulmederek bunu yaparsa, onu cehennem ateşine atacağız. Bu, Allah’a pek kolaydır.”
Hadis-i şerif: “ Allah’ım! Hak hukuktan ayrılmaktan, ikiyüzlülükten ve kötü ahlaktan sana sığınırım.”
Bu hainler, sorumsuzlar devletten atılmalıdır. Yanlış, suç yapan hak ettiği hukuki cezasını görmelidir. Alçaklık yapan her kim olursa olsun; kınıyor, lanetliyor, hakkımı helal etmiyorum. Direkt terör yapanı, dolaylı destek vereni şiddetle kınıyor, lanetliyor, Allah’ıma ve devletimizin hukukuna havale ediyorum.
“ Konuyorsa dala bölücü leş kargaları; dal kesilsin!
Bölücüler şehre kadar iniyorsa; yol kesilsin!
Askerime, polisime, insanıma kurşun sıkıyorsa; kol kesilsin!”
Bu aziz vatanımıza ihanet eden; her baş kesilsin.