MÜSLÜMANLIK, CEMAAT VE TARİKATLAR - Mehmet KASAP

MÜSLÜMANLIK, CEMAAT VE TARİKATLAR


Müslüman olmak için önce “Kelime-i Şahadet” veya “Kelime-i Tevhit” getirip, inanmak; başka İlah ve peygamber, önder, lider tanımamak gerekiyor. Allah’ın emirlerini yerine getirmek, yasakladıklarından sakınıp, kaçınmak gerek. Allah cc. ve Peygamberimiz Hazreti Muhammet yerine bir başkasını getirmemek gerekmektedir. Rabıtayı sadece Allah ve peygamberimizle kurmak gerekir. Başka Rabler ve peygamberler edinmemek, Müslüman olmak için kaçınılmazdır.

                İlahimiz tek bir İlah olan sadece ve ancak Yüce Allah’tır. Peygamberimiz son peygamber Hazreti Muhammet Mustafa’dır. Onların emir ve yasakları, ilmi, irfanı doğrultusunda yaşarız. Allah cc. Birdir, tektir. O’ndan başka İlah yoktur. Doğmamış, doğurmamıştır. Ona eşyada denk hiçbir şey yoktur. Onu kendi ad ve sıfatları ile tanır, iman ederiz. Peygamberimizi de bildirdiği gibi kabul ederiz. Bildirdikleri gibi ibadet yapar, teslimiyetimiz sadece onlara olur.

                Haramlardan, günahlardan, mekruhlardan, şüphelilerden sakınırız. Farz, vacip, sünnetleri harfiyen, gösterildiği gibi yaparız. İnsan öldürmeyiz. Haksız yere asla cana kıymayız. Hayat, yaşama hakkı doğuştandır. Yaşama hakkı dinsel bir haktır, hukuktur. İnsan, insanın canına asla kıyamaz. Kıyamet günü ilk görülecek dava, kan davasıdır. Cana kıymak haramdır, çok büyük günahlardandır.

                Namuslu, iffetli kadınlara iftira etmek, zina yapmak, meşru savaştan kaçmak, sihir, büyü yapmak, kehanet ve falcılık yapmak, faiz ile ilgilenmek büyük günahlardandır. Alkollü ve uyuşturucu madde kullanmak, rüşvet alıp vermek, hırsızlık yapmak, gasp etmek, hak- hukuk çiğnemek, yetim malı yemek, kumar oynamak da büyük günahlardandır. Anne ve babaya asi olmak, yalan söylemek, yalan yere tanıklık yapmak, dedikodu etmek, söz getirip -götürmek de büyük günahlardandır.

                Suizan etmek, iyice bilmediğimiz bir şeyin arkasına düşmek, her işittiğini söylemek, Müslüman’a kâfir demek de büyük günahlardandır. “Müslüman’a kâfir diyenin kendisi kâfir olur!” Çalma, hırsızlık etme, hortumlama, hak- hukuk yeme, gasp etme, şiddet, terör yapma, bozukluk yapma, fitne, fesat, nifak içinde bulunmada büyük günahlardandır. Bozgunculuk yapma, israf etme, alay etme, dinde yalan söyleme, zalim olma, zulmetme, ahlaksızlık, edepsizlik, farz ibadet etmeme, haram işlemede büyük günahlardandır. Dini küçümseme, alaya alma, hor- hakir görme, önemsememe, dinde doğru ve gerçekleri söylememe, çarpıtma, ahlaksızlık, edepsizlik de büyük günahlardandır. Cimrilik, görevi kötüye kullanma, sorumsuzluk, batılı, küfrü yayma, imansızlık, ibadet etmeme de büyük günahlardandır.

                Farz ibadetleri yapmama, haramları işleme, mekruh, pis işler yapma, doğaya zarar verme, boy abdesti almama, çevreye zarar verme, insanlara, hayvanlara, bitkilere zarar vermede büyük günahlardandır. Hak sahibine hakkını vermeme, aşırılık- gerilik içinde bulunma, ölçüsüz, dengesiz, tartısız, yanlışlık yapma, kibir- gurur içinde olmada büyük günahlardandır. “İslam dininde bin tane kadar farz ibadet, bin kadar da haram, yapmamamız gerekenler vardır. 4 bin kadarda sünnet vardır.” Müslüman, İslam dinini peygamberimiz gibi yaşamalı. Ona buna uyup, sapıtmamalı. Din ilimlerini ve doğa ilimlerini harfiyen bilip, ilim ile bilim ile irfan ile İslam dinini Kur’an ve sünnet merkezli yaşamalı.

                Bendenizin yazdıkları, Allah cc. İndinde gerçek din olan İslam ve bilimsel doğru bilgilerle yazmaktayım. Objektiftir, doğudur, gerçektir, haktır hakikattir. İlahi din merkezli, ilim içeriklidir. Bunun için önyargısız, saplantısız, art niyetsiz, derinden düşünerek, sorup öğrenerek, bilerek okuyup, anlamalı.

                Geçen yazdığım “Ülkemizde Tarikatlar ve Cemaatler” adlı makalemden, Ömer Öngüt taraftarı 2 kişi rahatsız olmuş. Rahatsız olmadan önce araştırıp, ne söylediklerine ne yazdıklarına baksalardı, daha iyi olurdu. Kendilerinden olmayanların her biri hakkında özel kitaplar yazmışlar. “Tekfir- kâfirlikle suçlamışlar.” Müslümanlara karşı figüran, taşeron olarak kullanılmışlar. “Refah Partisi’ne oy verenlere kâfir demişler!” “Nurculuğa Narcılık,” “Süleymancılara, Süleymancılık dini,” “İsmail ağa- Çarşamba Cemaatine kâfir demektedirler.” Süleymancılarla savaşın, cihat edin, diyorlar. Diğer cemaatleri şirk ile cehennemlik olmakla suçluyorlar. “Kemal Kaçar’ı tekfir ile itham ediyorlar.” “Alevilere kâfir diyorlar.” “Necmettin Erbakan’ı abdestsiz kâfir ilan ediyorlar.” “Refah Dinine mensup Mahmut Efendi Mollalarına cevap, adlı yazılar yazıyorlar.” “Sünni ve Alevileri toptan kâfir ilan ediyorlar.” “Süleyman Efendi, Sait Nursi, tüm partileri toptan kâfir ilan ediyorlar.” Bu kitapları, yazıları da Hakikat Yayınevi vitrininde sergiliyorlar. Yazdıklarına, söylediklerine, sosyal medyaya baksınlar. İslam, ilim ve Müslüman penceresinden bakarlarsa anlarlar. Cemaat taassubu ile bakarlarsa; kör, sağır, kalpsiz, beyinsiz olarak kalırlar! Ayetleri çarpıtarak açıklıyorlar. “Organ bağışı konusunda, caiz değil, diyerek; milyonlarca hastanın ölümüne neden oluyorlar!” İlkokul mezunu bir ayakkabı tamircinin peşine takılıp, gidiyorlar.

                Ülkemizde İslam adına hareket eden 25 kadar irili cemaat var. Ufak tefekleri ile birlikte 200’ü geçmektedir. Ama hepsi İslam’ın doğruluğu, Kur’an, sünnet, ilim merkezli davranmamaktadır. Çoğu cahillerin elinde, siyasallaşmış kişilerin kontrolünde, tek adamın önderliğindedir. Yönetim kurulları yoktur. Baştaki şeyh, önder denilen kişi ele geçtiğinde, bütün bir cemaati kullanma durumu vardır.

1925 de Şeyh Sait kullanılmış! İsyan ettirilmiştir!

1940- 1950 yıllarında Ticani Tarikatı kullanılmış. Anarşi, şiddet, terör yapmış! Öteberiye saldırıp, kırmış, dökmüşler! Onların adı ile Müslümanlar anılır olmuş! Müslümanlar onlar yüzünden çok zarar görmüş!

28 Şubat 1997 de Aczmendi denilen bir tarikat ortaya çıkmış! Müslüm Gündüz, Fadime Şahin, meyhaneci ve uyuşturucu üretici Ali Kalkancı, Müslümanlar adına hareket etti. Ankara’da ucu çivili bastonlarla, kara cübbelerle dolaştı. Refah- Yol Hükümetinin düşürülmesinde rol oynadı.

İskender Evrenosoğlu, Ahmet Hulusi, Ali Bulaç, Edip Yüksel, Süleyman Ateş, Fetö, Marksist İhsan Eliaçık, Maoist Zekeriya Beyaz, Ulusalcı Y.N. Öztürk, A. Bayındır, mason Adnan Oktar, Haydar Baş, Müslümanlara ve İslam’a hakaret eden İsmail Nacar gibileri tarikat, cemaat kurmuş. Holdingleşmişler. Müslümanları kamplara bölmüşler. Kendilerine düşenleri aldatıp, maddi- manevi soymuşlar, soymaktadırlar. Bunlar dini bozmakta, yozlaştırmakta, fitne, fesat, nifak çıkarmaktadır. Müslümanları birbirine düşürüp, İslam ve Müslüman birliğini, beraberliğini, bütünlüğünü bozmaktadırlar. Birbirlerine kâfir demektedir. Müslümanlar arasında husumet, fitne, fesat, nifak, düşmanlık oluşturmaktadırlar. Bunların başları ve kendileri yerli, yabancı hainlerin elindedir. 1806’da Kürtçülük Hareketi, 1820’de Komünist Hareket, 1839’da batılılaşma hareketi, 1889 İTC Hareketi oluşumunda hep bu ve benzeri sapıkların katkısı, kullanılması vardır.

İslam içinden doğan Hizbullah, Fetö, Taliban, El- Kaide, Daeş, El- Nusra, El- Şebab, Boko- Haram gibi yüzlerce terör örgütü vardır. Bunlar daha önce cemaat idi. Bunlar din, dincilik adına katillik, katliam yapmaktadır! Bunların dinsiz imansız Marksist, Leninist, Stalinist, Maoist, Allahsız terör örgütlerinden; katillik etme, katliam yapma bakımından hiçbir farkı yoktur. PKK- KCK, PYD, DHKP-C, MKPL, TKP ve diğerleri kendilerinin doğru yolda olduğuna inanmaktadır. Bu yolda katil olmakta, ölmektedir! Bu sapıklarda milli, manevi, dini, evrensel, ilmi fazilet değerleri yeterince bulunmamaktadır. Bunun için kendi devletine, milletine, vatanına, memleketine, bayrağına, bağımsızlığına, ülkemiz çıkarlarına zarar vermektedir. Pek çok cemaat lideri dış ülkede yaşamaktadır. Oradan ülkemizdeki taraftarlarını yönlendirmektedir. Pek çoğu yabancı istihbaratların ve şer güçlerin kontrolündedir. Bu hemen her örgüt için böyledir.

Bu sapıklar ile laik- seküler sapıklar iç içe geçmiş. Ortak çalışmaktadır. Bunların ağaları, efendileri, kullanıcıları aynı şer güçlerdir. Biri diğerinden beslenmektedir. Bunlar İslam, Müslümanlık, gerçek ilim konusunda hiçbir zaman doğruları, gerçekleri söylememektedir. Bunlar ümmet, İslam, Müslüman, gerçek bilimsel bilgi düşmanıdır. İslam adına hareket edenlerin pek çoğu İslam ilimleri öğrenimi almamış. Okuma- yazma bile bilmeyenleri çoktur. Babadan oğula geçen bir şeyhlik vardır. Bunlar Fatiha süresinden bile habersizler.

Namazda her gün 40 defa okuduğumuz Fatiha süresini çok iyi kavrayıp, anlayalım. Rabıtayı sapık, cahil şeyh ile değil, Allah cc. Ve peygamberimizle yapalım. Tefekkür edelim. Allah cc. Kur’an-ı Kerim’de 700 defa tefekkür edin, düşünün. Derinden yeterli düşünün. Akledin, akıl erdirin. Okuyun, yazın, sorun, öğrenin. Bilene danışın. İstişare edin, gibi 700 defa uyarıda, öğütte bulunmaktadır.

Hadis-i şerif: “ Şerlilerin en şerlisi, şerli âlimlerdir. Hayırlıların en hayırlısı, hayırlı âlimlerdir.”

“Sözlerin en doğrusu Allah’ın kitabıdır. Rehberliğin en güzeli Hazreti Muhammet’in rehberliğidir.”

Bizleri iman ile din ile Kur’an ve peygamber ile aldatanlara kanıp, aldanmayalım. Allah’a, peygamberine, Kur’an’a, sünnete, ilme, irfana uyalım. Akıllı, bilgili, makul, mantıklı, sağduyulu, ilmi ve dini hareket edip, yaşayalım. Aklımızı bir cahile satmayalım, kiraya vermeyelim.

 Tarikatları daha iyi tanıyıp, anlamak içinde sosyal medyadan; Rufai Tarikatı’na, Halveti Tarikatı’na, Müslim Gündüz’e, Ticani Tarikatına, diğer tarikatların zikir ayinlerine bir bakalım. Hiç Allah’ımızın, peygamberimizin, olgun mümin Müslüman’ın hoşlanacağı, hoşnut kalacağı bir durum var mı?

 

Mehmet KASAP

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
12Haz
20Ağs

İSLÂM VE MÜSLÜMANLIK NİMETTİR

13Ağs
02Ağs

AKLINI YANLIŞ KULLANANLAR!

23Tem