Hırsızdan Müdür Olur mu? - Ercan Buber

Hırsızdan Müdür Olur mu?


Düşünün sürekli olarak yolunuza çıkan bir it, arkanızdan havlayıp duruyor.

Hoşt diyorsunuz, arkanızı dönüyorsunuz yine havlayıp duruyor.

Bir gün çağırıyorsunuz sahibini bak bu it sürekli havlayıp duruyor arkamdan sinsi, sinsi yanaşıyor diyorsunuz, yok ısırmaz o bağlı diyor ama it durmuyorsa ite it olduğunu hatırlatmak gerekir.

Ben müthiş sabırlı bir insanımdır!

Evlendim çocuklarım oldu, astım eleğimi kapının arkasına ve Mevla’m bana öyle bir sabır ihsan etti ki öyle böyle değil.

Ama dün olduğu gibi bu günde itler hala hayatın her alanında var olmaya devam ediyor, hele birde sahibinin sarayında it ise vay anam vay.

Ben hayatım boyunca yaptığım her işin tam ortasından tuttum!

Öyle olsun diye hiçbir işi yapmadım!

Yaptığım işten de hiç erinmedim!

Dört elle her yaptığım işe sarıldım ve her zaman o işte en iyi olmak için mücadele ettim!

Bunu neden mi anlatıyorum, şunun için anlatıyorum, basın sektörü çok acayip bir sektör. Öyle normal ticaret gibi değil. Bu meslek öyle bir meslek ki, öyle şeylere ulaşıyor, öyle konulardan haberiniz oluyor ki, hayalini bile kuramazsınız.

Düşünsenize 24 saat boyunca bir ilçede polis, itfaiye, ambulans gibi her şeyin içinde olan şeyleri takip ederseniz neleri bilebileceğinizi bir hayal edin.

Hele maddi gücünüz varsa, birde her yerde bir tanıdığınız, seveniniz varsa,  birde gezmeyi çok seviyorsanız vay vay vay…

Varın gerisini siz düşünün.

Eskiden İstanbul’da gayret tepe diye dillere destan bir emniyet müdürlüğü vardı. Eski hali yok ama kendi hala var. Eskiden burada nezarete bir düştüğünüz zaman, ilk çaldığınız elmayı bile hatırlatırlardı size, eskiden J

Çalmak değince ben en baştan başlayayım ’da bir hırsızdan müdür olur mu siz karar verin.  

Ben hayatımda hep çok uzun vadeli projeler üretmişimdir.  

Hiç acelem olmamıştır son on yıl boyunca.

Hep zamanın gelmesini beklemişimdir.

Hayal ettiğim ve hesap ettiğim hiçbir şeyi ıskalamadan hep tam ortasından vurmuşumdur sırf bu yüzden.

Çünkü hayatımda hep az dostum olmuştur ve hep çok hesabım olmuştur.

Bilirim ki, küçük işlerle küçük insanlar uğraşır.

 Çünkü eliniz sağlamsa poker ’de her zaman başınızı eğer sessiz durursunuz, ne çok mutlu, ne çok mutsuz davranır fazla hareket etmekten sakınırsınız ki, rakip eli arttırsın ve daha fazla heveslensin, kendine daha çok güven kazansın, kendinden daha emin olsun diye.

İnsanın elinde sahip olduğu kâğıtları sadece kendi bilir, rakibi sadece dış görünüşü ile tahminde bulunur, acaba eli benimkinden daha iyimi diye.

Kumar seven büyüklerim iyi bilir bu ruh halini.

Bir insanın çocukken soyduğu okuldan başlarsanız, şimdiye kadar neler çaldığını ve şimdi nelerin içerisinde olduğunu hayal bile edemezsiniz herhâlde. Öyle farklı arabalarla yapılan işler camlar ne kadar siyah olsa da saklanmaz çoğu zaman. Bazen “ABİ” dediklerinizden sakladıklarınız hem sonunuzu getirir hem ilçede olan bütün şaşaanızı.

Bir yerlerde olmanız birilerinin işine geliyor ise o koltukta oturursunuz. Yoksa eşinizle beraber etek giyer evde örgü yapar hale gelirsiniz. Gücü zorlamamak gerek…

 

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI