Mülteci konusu bir taraftan insanlık için büyük bir dramsa da bir taraftan da bu Mülteci denilen kitlenin inanılmaz rahatsız edici tavırlarıyla çok itici bir hal alıyor.
Kadınları ve çocukları konudan muaf tutarak ülkesi için savaşmak, ülkesini korumaya çalışmak yerine kaçmayı tercih eden erkek müsveddelerinin bir de ülke beğenmemeleri, kalacak yerlerde sorun çıkarmaları ve hatta sürekli çiftleşerek çoğalmaları ne anlatılabilir ne de kabul edilebilir bir durum... Düşünsenize bize sığınan ya da kaçan adı her neyse iki milyon Suriyeli bir sene içerisinde 160.000 çocuk dünyaya getirmiş. Nasıl bir gurur, nasıl bir haysiyet, nasıl bir şereftir ?... Ülkeni satarak savaştan kaçtın oğlum sen tatile mi geldin ? Arpan fazla mı geldi ?... Bizim bildiğimiz bir ülkede savaş varsa kadın çoluk çocuk cephe gerisinde hazırlıklara yardım eder. Üniforma diker, bayrak diker, mermi doldurur, yemek yapar ve cephede düşmanla savaşan babasına,kocasına,kardeşine bu şekilde yardımcı olur. Bu şerefsizler hem ülkelerini satmış savaştan kaçmış hemde maşallah her gece kucak dansı. Sonra bir bakıyorsun sokaklar küçük yaşta kız erkek çocuk kaynıyor hepsi dileniyor. Bu da şerefsizliğin başka bir boyutu. Hem ülkeni satacaksın savaştan kaçacaksın, hem misafir olduğun yerde it sürüsü gibi çocuk yapacaksın birde onları sokağa salıp dilendireceksin. Sen niye çıkıp dilenmiyorsun şerefsiz ?.. Ülke menfaati dedik, milyar dolar dedik , Cumhuriyet tarihinin en başarılı yönetimi dedik ama bu Mülteci konusu başımıza dert olacak ahan da buraya yazdım...
Konuyla alakası olmamasına rağmen Cuma günleri yazılan PARK CEZALARI vatandaş tarafından hiç hoş karşılanmıyor. Bu park cezaları ne yazık ki yazılması gereken her araca yazılmıyor. Genelde TANIMADIK araçlara yazılıyor. Vasiye Nine dört yoldan PTT’ye kadar olan cadde park konusunda rezalet bir durumda. Bu konuyu daha önce de yazımda dile getirmiştim ama ne yazık ki bir çözüm yok.
Kavak mevkiinden Karamürsel’e kadar yapımına devam edilen sahil yolu ile söyleyeceklerim ÇOK ÖNEMLİ....
Denizden 25 metre devletin anladık. Ama o 25 metrenin dibinde bizim evlerimiz var. Bu kadar güzel bir sahil yolununun yapım amacıyla bazı insanlar tarafından kullanım amacı arasında çok büyük farklar var. Sahil yoluna belediyenin koyduğu üzeri kapalı son derece şık oturma alanına dört tane it kılıklı herif geldi, votkalar,biralar, rakı, meze bir güzel yayıldılar, sofrayı kurdular,ayakkabıları çıkardılar, sigaraları yaktılar...... Sonra başladılar etrafı kesmeye... Bir duble,iki duble,üç duble gözler oldu kan çanağı, her lafın başına o meşhur laf gelmeye başladı, ses yükseldi. Gittik ikaz ettik ‘’ Bura belediyenin karışamazsın ‘’ dedi.
Sahil yolu lütfen İTİN KÖPEĞİN MESİRE ALANI haline gelmesin. Gerekli önlemin alınması konusunda sorumlu mercilerin dikkatini çekerim.
Sevgiyle, Milli İrade ve Milli Beraberlikle kalın... Hoşçakalın...
