Seçimlerin yaklaştığı bu günlerde ilçemizde özellikle sosyal medyada çok ama çok ağır ithamlarla kırk yıldır birbirini tanıyan insanlar birbirinden kopuyor ve ayrıştırılıyor. Bazı ismi, cismi belli olmayan hesaplarında ortamı daha kızdırıp, insanları birbirine düşürmek için yazdıkları her şeyin üzerine tuz, biber oluyor.
Bizler Karamürsel’in çocuklarıyız. Bu ilçede sağcısı, solcusu, milliyetçisi hep beraber yıllardır yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Birbirimizin cenazesine el atıp, düğününe icabet ediyor ve gül gibi yaşayıp gidiyoruz. Fakat bunun birde siyasi ayağı var. Siyasetin verdiği imkanlarla güç kazanan, siyasi imkanlarla rant kazanan, siyasetin kaymağını yiyerek bir yerlere gelen ve buraya demirleyen bir kesim var.
Tabi ki, bu kişi ve kişiler oldukları konum ve nimetlerinden mahrum kalmamak için ellerinden gelen her şeyi yapıyor ve yapacaklarda. Fakat bu ilçenin birde gerçekleri var. Yıllardır yapılan yanlışlar nedeni ile ilçenin içinde bulunduğu duruma gelmesinde büyük bir rol sahibi olan kişileri daha düne kadar eleştiren, yanlışlarını söyleyen, yaptıkları yüzünden mağdur olan, mağdur olmaya devam eden büyük bir kesim var.
Fakat ne hikmetse seçimlerin yaklaştığı bu günlerde her şey unutuldu ve sanki yıllardır bunca sıkıntı yaşanmamış, bunca zulüm yapılmamış gibi her şey unutulmuş gibi yapılarak gülen yüzlerle seçim çalışmalarına son sürat devam edilmekte. Şimdi buradan bir kez daha seslenmek istiyorum!
Evet, hepimizin gönül verdiği, desteklediği, inandığı bir siyasi görüş ve bir başkan adayı var. Önümüzde 2 ay gibi kısa bir süre var ve bu süre bittiği zaman yine birbirimizin cenazesine, düğününe gideceğiz.
Siyasetin rüzgârına kapılıp bu vatan hani, bu vatansever diye ağır ithamlarda bulunmak, insanların onurunu, şerefini, namusunu direk ya da ima yolu ile hedef alarak ağır söylemlerde bulunmak bu ilçede kan akmasına neden olur. Kimsenin vatan sevgisine, milliyetçiliğine, bayrağına, değerlerine laf söylemek kimsenin haddine olmadığı düşüncesindeyim.
Seçimler için, siyaset için lütfen kendimize söylenmesini istemediğimiz söylemleri başkasına sarf etmeyelim. 15 Temmuz gecesi bu ilçede hep birlikte sokaklardaydık. Hep birlikte vatanımız için can siper hane mücadele ettik. Bunu hiçbir zaman unutmamak dileği ile…
Ahmet Çalık ve geçmişimiz…
Bu günlerde çok ilginçtir ki, bir Ahmet Çalık rüzgârı ve bu rüzgârı çekemeyenlerin dedikoduları aldı başını gidiyor. Özelliklede bana birçok kişi yahu neden bu Ahmet Çalık’ı bu kadar övüyorsun, neden bu kadar destekliyorsun diye sorulan sorular artınca bir açıklama yapma gereği duydum.
Benim Ahmet Çalık ile tanışıklığım yaklaşık 6 yıl öncesine dayanıyor. Önce mağazasından evime yaptığım bir alış verişle başlayan ticaret daha sonrası Ahmet Çalık’ın meclis üyesi olması ile devam etti. Tipik bir Karadenizli olduğu için dik duruşu ve adamlığı gerçekten çok hoşuma gittiği için ve en önemlisi ilçenin sıkıntılarını gündeme getirdiği için yüzlerce haberini yaptım.
Belediye başkanı adayı olduğunu öğrenince gerçekten çok üzüldüm. Kendisine‘de bunu söyledim. Abi, senin zaten maddi olarak hiçbir sıkıntın yok! Hadi bu işi itibar için yapacaksın desem zaten korkunç bir çevren var!
Neden böyle bir sorumluluğun altına giriyorsun dediğimde bana çok güzel bir cevap verdi. Gelecek için Ercan senin, benim, bizim çocuklarımızın ve bu ilçenin daha güzel yağrınları olsun diye gelecek için demişti. Şimdi geldiğimiz bu günde ise sanki yıllardır bu kişinin haberlerini ben yapmıyormuşum gibi daha dün kimlere ne laflar söylediğini unutmuş kişilerin sergilediği tutuma sadece tebessüm ediyorum.
Sevgili takipçilerim ben bu ilçede 5 yıldır gazetecilik yapıyorum. Mevcut belediye başkanının 15 yıldır yapılan haberlerinden daha fazla haberini yaptım. 5 yıl içerisinde sadece ana haberlere 13 kere Avrupa’da ise 1 kere ana haberlere çıkan haberlerin altında benim imzam var.
Ben İsmail Yıldırım’ın kafa yapısı ile iş yapmıyorum. Makamımı, mevki mi kullanarak insanları küçük düşürmek, onlara zulüm çektirmek, ekmekleri ile oynamak için hiçbir zaman işimi, koltuğumu kullanmadım ve kullanmamda. Ben İsmail Yıldırım’a zamanında güvenen ve inanan insanlara saygısızlık yapmam.
Bu koltukta oturuyorsa onu o koltuğa layık görenlere saygı duyarım. Şahsına değil makamına sadece benim değil herkesin saygı duyması gerektiği kanısındayım.
Karamürsel’in menfaati için İsmail Yıldırım’ın yaptığı veya yapılmasını sağladığı işleri görmemezlikten gelmedim, gelmemde. Bu memleketin menfaati için çaktığı çivinin en büyük destekçisi olduğum gibi sırf rant uğruna katlettiği yeşilliğinde haberini yaptım ve yapmaya devam edeceğim.
Eğer bunun haricinde farklı bir yapım olsaydı bu kadar engellemelere, bunca şahsımın üzerime ve şirketim üzerine oynan oyunlara rağmen ayakta durmam mümkün olmazdı. Bugün bu ilçede gazete binam var ise ve ulusal ve yerel olarak tek isem olarak ayakta dura biliyorsam, kimsenin maşası olmadığım ve işimi ahlaklı ve layığı ile yapmam nedeni iledir.
Ben hiçbir zaman tek görüşün gazetecisi olmadım, olmamda. Eğer bir görüşü veya siyesi partiyi destekleme kararı alırsam gazetedeki ortaklığımdan ayrılır ve aslanlar gibi bunu herkese duyururum. Kendine mazeretler uydurarak düne kadar ciğeri beş para etmeyen kişilere demediğimi bırakmayıp, bugün geçmişteki bütün söylediklerimi yutarak insanları aptal yerine koyan kişiler gibi olmam.
MHP’ye gönül vermiş herkesten özür dilerim
Geçtiğimiz günlerde şehir dışında olmam münasebeti ile gazetem ile çok ilgilenemediğim için ilçede sevdiğim, saydığım bir büyüğümün yayımlamamı istediği bir haberi yayınladıktan sonra, Milliyetçi Hareket Partisi’nde değer verdiğim kişilerin telkini ile tarafıma gönderilen istifa mektubunun ve Cevat Sarı isimli kişinin daha önceden MHP ile ilişkisinin kesildiğini öğrendim. Fakat Cevat Sarının geçtiğimiz günlerde MHP meclis üyeliği aday, adaylığı başvurusu yaptığı için yanılarak yanlış bir bilgi paylaştığım için şahsıma değer veren MHP’li dostlarımın üzülmesine neden olduğum için hepsinden özür diliyorum.
