Uzlaşı, anlaşma, uyum sağlama ve bir konuda hem fikir olmadır.
Uzlaşı elbette bir kültürü gerektirir.
Kültürel yapısı katı, esnek olmayan kültürler uzlaşı istemez.
Uzlaşı kültürü olmayan kitleler saldırgan, sert mizaçlı ve uyumsuzdur.
Uzlaşı kültürü olmayan karekterler şöyle bir bakıldığında tipik şu özellikleri gösterirler:
Farklı görüşleri anlamaya İhtiyaç duymazlar.
“Karşı taraf ne diyor?” sorusunu kendilerine sormaya gerek görmezler.
Ben yani egosantrik bakarlar,
Herkesi kendi gibi düşünmeye zorlarlar.
Tek ses isterler.
Tek yürek, tek yol, tek duruş muhabbetini bolca sallarlar.
Hamasi laf salatasına bayılırlar.
Her yeri konuş, konuş bi da konuş fırsatı görürler.
Farklı görüntü, yazı, bilgi istemezler.
* * *
Bu liste uzatılabilir ama; “uzlaşı da neymiş!” kafasında olanlar tek takım, tek görüş, tek renk ve tek rey isterler.
Allah CC farklı ırk ve farklı milletler yaratmış. Elbette bu farklılıklar da farklı görüşler getirecektir.
* * *
Sonuç olarak uzlaşı kültürü;
Tahammül edebilmek
Saygı duyabilmek
Empatik olabilmek
Adil davranabilmek
Nesnel bakabilmek gerektiğini unutmadan her türden yaşam biçimine, giyime, ibadete, eğlenceye, renge ve reye geniş bakabilmektir.
Uzlaşıyı yaşam biçimine dönüştüren basın, televizyon, radyo ve kitleler farklılıkları zenginlik bellerler.
Tartışmalarını ….. evet ama” diyerek yaparlar.
Bunu yapmayı beceremeyenler ise kendi gibi üşünmeyenlerin zekalarını her fırsatta aşağılayarak kendi IQ’lerinin 60 ve 70’llerde olduğunu bir türlü anlayamazlar.